Bu ayki sayısının kapağında göreceğiniz üzere hepimize 70'lı yıllara götüren ,buram buram samimiyet kokan, Bizim Aile filminin oyuncularının yüzlerinde bol kahkaha ile resmedilmiş. Kimsenin kimseyi ötekileştirmediği, kimsenin kimseyi yargılamadığı, herkesin birbiriyle sohbet ettiği yıllar. Biraz da o dönemi solumak icin firsat veriyor. Halit Akçatepe'nin evin ahşap merdivenlerinden hızla inerken Babaaaa! diye haykırışını, ardından süratle gelen Tarık Akan'ı,sofra başında telefonsuz edilen sohbetleri;herkes odasına çekildiğinde Yaşar Usta'nın düşüncelere dalarak kahvesini yudumlamasını, Melek Hanımın bulasığa girince uzun süredir bekar yaşayan Yaşar Usta'nın Melek hanıma: Bulaşık da çokmuş, yardık edeyim mi deyişini bir kez daha zihnimde geçire geçire yolculuk etmeyi özlemişim. Dergide ayrıca Sinan Cananım çok güzel bir yazısı ve yakın zamanda hayata veda eden Metin Uca da anlatılıyor. Bu arada masa takvimi hediyesi de harika okur arkadaşlarıma şiddetle öneriyorum.