Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşin içine politika girmese, ırk hakkında politik bakımdan önem taşıyan hiçbir şeyin bilinmediğini söylemek yeterdi. Irklar arasında yaratılıştan gelen birtakım anlıksal ayrılıklar bulunduğu bir ihtimal olarak kabul edilebilir; ancak, bu ayrılıkların neler olduğunu henüz bilmiyoruz. Yetişkin bir insanda çevrenin etkileri kalıtsal etkileri maskeler. Ayrıca, çeşitli Avrupalılar arasındaki ırksal ayrılıklar, beyaz, sarı ve kara derili adamlar arasındaki ırksal ayrılıklardan daha belirsizdir; çeşitli modern Avrupa uluslarının kesinlikle birbirinden ayırt edilebilmesine yarayacak belirgin fiziksel özellikler yoktur, çünkü bu ulusların hepsi de çeşitli ırkların karışımından türemişlerdir. Anlıksal üstünlüğe gelince, her uygar ulus bu alanda kendisinin üstün olduğunu, görünüşte akla yakın nedenlere dayanarak savunabilir ki, bu da hiçbirinin savının geçerli olmadığını tanıtlar. Yahudilerin Almanlardan aşağı olması olanak dahilindedir, ama Almanların Yahudilerden aşağı olması da aynı derecede olanak dahilindedir. Darwin-taklidi anlaşılmaz bir dili bu soruna uygulamak baştan aşağı bilimdışı bir iştir. İlerde edineceğimiz bilgiler ne olursa olsun, şimdiki halde, bir ırkı başka bir ırktan üstün tutmak için hiçbir haklı neden gösterilemez.
...komedya daha aşağı seviyedeki karakterleri taklit eder; fakat kötü olan her şeyi değil, aksine gülünç olanı taklit eder çünkü gülünç olan şey, çirkinliğin alt kısımlarından biridir. Acı verici ve yıkıcı olmayan bir çirkinlik ya da kusur içerir. Açık bir şekilde örnek vermek gerekirse, gülünç maskeler çirkin ve biçimsizdir ama acı ifadesi yoktur.
Sayfa 17
Reklam
Kimlik farklılıklarının en önemlisi, gerçek ya da uydurma olsun, dini ayrılıklardı. En büyük ayrışma ise Hindular ile Müslümanlar arasındaydı. Böl ve yönet tarzının en önemli aracı dindi. Din üze­rine araştırmalar yürüten Peter Gottschalk'ın çalışmaları, Hindular ile Müslümanlar arasındaki ayrışmanın İngilizlerin kasti bir projesi olduğunu
_Bir insanı anlamak istiyorsanız onun amaçlarına bakın çünkü bireyin gelecekten beklentileri, hayatını şekillendirir. Bireyin hayatı, barındırdığı aşağılık duygusunu telafi edip üstünlük kurma çabası ile geçer. Her amaç, bir yoksunluktan doğar. Örneğin, bir kız arkadaşın olsun mu istiyorsun. Bu durumda bir kız arkadaşın yoksunluğunu
Sartre'nin siyah ozanların Marksizmi yeğlemesini neden zenciliğin mantıksal sonucu olarak gördüğü anlaşılıyor. Olan biten aslında şu: Zencinin günahı simgelediğini fark ettiğim için, zenciden nefret etmeye başlarım. Derken, bir zenci olduğumu anlarım. Bu çatışmadan kurtulmak için iki çözüm vardır önümde. Ya başkalarının derime dikkat etmesini isterim ya da tersine derimin farkına varmalarını isterim. O zaman kötü olan şeyi değerli kırmaya çalışırım -çünkü düşünmeden Siyah'ın kötülüğün rengi olduğunu kabul etmişimdir. Karşısında sağlıksız, çatışmalı, düşlemlerden beslenen, çelişkili, sonuçta insanlıkdışı bir çözüm bulmak vardır zorunda kaldım bu nevrotik duruma son vermek için elimde tek bir çözüm vardır: başkalarının çevremde yarattığı bu saçma dramdan uzaklaşmak, ikisi de kabul edilebilecek gibi olmayan bu iki çıkış yolunu bir kenara koymak ve insanca bir tekillikten evrensele yönelmek. Zenci dalınca, başka bir de işte aşağı inince olağanüstü bir şey olur.
Sayfa 156 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Değersizlik
Değersizlik duyguları yaşayan biri için diğer insanlar ya kendinden üstündür ya da aşağı; eşiti yoktur. Bazı insanları küçümser, çünkü onlarda kendisine benzeyen bazı özellikler görür ve bu insanları hoşlanmadığı benliğini kendisine yansıtan bir ayna gibi algılar. Ama bunun bilincinde olmadığı için onları kendisinden daha değersiz bulur. Aslında,
Reklam
_Medeni dünyamız, şövalyelerle, askerlerle, avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve daha bilmediğim başkalarıyla karşılaştığınız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değillerdir bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi hukuk maskesini
_Hayatta birçok kötü olayla karşılaşmış çocukların hayal güçleri üst seviyededir. _Algı, fotoğraf makinesi değildir. Herkes farklı şeyler görür. _Zihin, sıkıntılar karşısında savunma mekanizması geliştirir ve insan hayali şeyler görmeye başlayabilir. _Hayat yaşanamazsa ruhta düşmanlık oluşur. _Kendini beğenmiş kibirli kişiler, bir işte
Yukarıda modellemenin kaçınılmaz olduğunu söyledim ve bunun aşağı yukarı kasten yapılabileceğini belirttim. Bunun zor olmasının sebebi, alışkanlık gereği kendi modellerimizi paylaşan kişilerle senkronize olmamız ve bu küçük ölçekli fenomen yüzünden tüm etkileşimlerimizin birbirimizin davranışlarında değişikliklere, minik taklitlere ve zıtlıklara
Sayfa 379Kitabı okudu
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.