Faris Erkman da kendisine milliyetçiyim diyor. Onun her tarafa saçtığı nifaktan Türkçülüğü mesul tutabilir miyiz?
... yeni, çağdaş insan keyif süren ve oradan oraya dolaşan bir seyirci, gözlemci haline gelmiştir ve bu durum­da artık büyük savaşlar, büyük devrimler bile bir anlık bir süre için de olsa hiçbir şeyi degistire­miyecekleri bir duruma gelmişlerdir. ... dışa etkisi olmayan öğrenilmiş olanların birbiri üstüne yığılmış bir kar­makarışıklığı içine, canlı hale gelmeyen bir öğre­tim içine gömülür. Bir kez dıştan, dışsal olana ba­kılırsa, içgüdülerin (içselliğin) tarih yoluyla kaldirilip atılmasinın, insanları nasıl aşağı yukarı bir alay soyut varliklar ( abstractis) ve gölgeler hali­ne getirdiği hemen farkedilir: kimse kendi kişiliğini ortaya koymaya cesaret edemez artık, tam ter­sine aydın, bilgin, ozan, politikacı olarak kendi yüzünü örtüp maskeler.
Reklam
_Medeni dünyamız, şövalyelerle, askerlerle, avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve daha bilmediğim başkalarıyla karşılaştığınız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değillerdir bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi hukuk maskesini
İşin içine politika girmese, ırk hakkında politik bakımdan önem taşıyan hiçbir şeyin bilinmediğini söylemek yeterdi. Irklar arasında yaratılıştan gelen birtakım anlıksal ayrılıklar bulunduğu bir ihtimal olarak kabul edilebilir; ancak, bu ayrılıkların neler olduğunu henüz bilmiyoruz. Yetişkin bir insanda çevrenin etkileri kalıtsal etkileri maskeler. Ayrıca, çeşitli Avrupalılar arasındaki ırksal ayrılıklar, beyaz, sarı ve kara derili adamlar arasındaki ırksal ayrılıklardan daha belirsizdir; çeşitli modern Avrupa uluslarının kesinlikle birbirinden ayırt edilebilmesine yarayacak belirgin fiziksel özellikler yoktur, çünkü bu ulusların hepsi de çeşitli ırkların karışımından türemişlerdir. Anlıksal üstünlüğe gelince, her uygar ulus bu alanda kendisinin üstün olduğunu, görünüşte akla yakın nedenlere dayanarak savunabilir ki, bu da hiçbirinin savının geçerli olmadığını tanıtlar. Yahudilerin Almanlardan aşağı olması olanak dahilindedir, ama Almanların Yahudilerden aşağı olması da aynı derecede olanak dahilindedir. Darwin-taklidi anlaşılmaz bir dili bu soruna uygulamak baştan aşağı bilimdışı bir iştir. İlerde edineceğimiz bilgiler ne olursa olsun, şimdiki halde, bir ırkı başka bir ırktan üstün tutmak için hiçbir haklı neden gösterilemez.
_Bir insanı anlamak istiyorsanız onun amaçlarına bakın çünkü bireyin gelecekten beklentileri, hayatını şekillendirir. Bireyin hayatı, barındırdığı aşağılık duygusunu telafi edip üstünlük kurma çabası ile geçer. Her amaç, bir yoksunluktan doğar. Örneğin, bir kız arkadaşın olsun mu istiyorsun. Bu durumda bir kız arkadaşın yoksunluğunu
değersizlik hissi
İnsan, doğa güçlerine ve bazı hayvan türlerine oranla zayıf bir varlıktır. Bu nedenle, her insanın var oluşunda eksiklik duygusu vardır. Çünkü insan, çocukluk döneminden ötürü, yaşamına normal bir çaresizlik içinde başlar. Çocukken, güçlü yetişkinler arasında yaşayan güçsüz bir varlıktır. Sonraki yaşamı boyunca, daha önce kendisine egemen olan
67 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.