Günümüz dünyasında insanın manevî yönü dikkate alınmıyor. Maddî ihtiyaçlar hep göz önünde olduğu için karşılamak kolay oluyor. Yedir, içir, giydir, oynat, eğlendir… Maslow’un peşinden gidenler, ihtiyaçlar hiyerarşisinde eksik olanın maneviyat olduğunu tam anlayamadılar. Maddî bedeni tanıyanlar, maddî ihtiyaçları görebiliyor. Bu kısma çalışanlar, insanın ruhunu da tam bilselerdi, belki ruha özel ihtiyaçlar hiyerarşisi oluşturabilirdi. Ama onlar, maneviyatı ve ruhu tanımıyordu.
İhtiyaçlar Hiyerarşisi mi Değerler Hiyerarşisi mi?
İnsan davranışlarını belirleyen ve etkileyen temel unsurun ihtiyaçlar olduğunu söyleyen Maslow’un, ihtiyaçlar hiyerarşisinde eksik olan nedir? İhtiyaçlar piramidinin peşinde koşanlar, ihtiyaç olarak gördüklerine ulaştıklarında neden mutlu olamamaktadırlar?
Reklam
Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi
Bir piramit olarak düşünebileceğiniz bu hiyerarşik sıralamada piramidin en altında fizyolojik ihtiyaçlarımız yer almaktadır. Bunlar hepimizin öncelikli ihtiyacı olan barınma, yiyecek, su, uyku gibi ihtiyaçlardır. Piramidin ikinci basamadığında güvende hissetme ihtiyacı gelir. Bu basamağı ait olma ve sevgi ihtiyacının bulunduğu basamak izler. En tepede ise altındaki değer görme ihtiyacı basamağını izleyen kendini gerçekleştirme ihtiyacı gelir. Kendini gerçekleştirmek "Nirvana" olarak da bilinen kişinin Dünya'daki varlık sebebini anlaması ve kendisini keşfetmesi olarak özetlenebilir
Çağlara bakış
Internetin getirdiği imkânlarla Mevlana'nın öğretileri arasında nasıl bir ilişki kurulabilir dna ile Mevlananin nasıl bir ilişkisi vardır bilindiği gibi DNA sarmal bir yapıdır Ve varoluşun Şifreleri gizlidir bu şifrelere uygun davranıldığı zaman kişinin biyolojik doğasına uygun davranılmış oluyor o kişinin fıtratına uygun davranıldığı için
Varlığın doğası diğer varlıkları, en etkiye açık olanlardan(kendisine en çok benzeyenlerden[kolay olanı böylesidir çünkü])başlayarak kendisine benzeyecek şekilde etkilemektir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi belki de bu şekilde ele alınmalı.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi üzerine bir gözlemi
“.. kendini gerçekleştiren insan, var olan değerlerine yeni bir şey katmıyor, sadece yitirdiklerine yeniden kavuşuyordu!”
Sayfa 60