100 syf.
6/10 puan verdi
72. Koğuş'ta Umut
İlk incelememe ''her kitap insandan bir parça barındırır.'' diyerek başlamak istiyorum. Benim bu yolculuğumdaki amacım da olabildiğince çok, farklı parçalar biriktirip yaşamımı ve dokunduğum yaşamları zenginleştirmek. Ne buldum peki 72. Koğuş'ta insana dair? Bir trajedi. Kitabın arkasında Orhan Kemal'in insana ve
72. Koğuş
72. KoğuşOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205.6k okunma
Keşke Çanakkale Geçilseydi!
Çanakkale Savaşı’nın, daha doğrusu Çanakkale Deniz Savaşları Zaferi’nin üzerinden 105 yıl geçti, 106’sını kutladık… Kara savaşlarıyla birlikte, halkımızın gurur kaynaklarından birisi Çanakkale Zaferi’miz. Emperyalizmi, onca yoksulluk içinde dünyanın en güçlü ordularını bir süreliğine de olsa yendiğimiz, on binlerce şehit verdiğimiz bir ulu
Reklam
·
Not rated
Leningrad Kuşatması ( 8 Eylül 1941 - 27 Ocak 1944 ) sırasında şehir kara bağlantısı kesilerek Almanlar tarafından kuşatılmıştır. Kentin ihtiyacını karşılamak kış aylarında donan Ladoga Gölü'nden riskli bir şekilde geçmekle mümkün olabilmektedir. Oleg Turyenkov'un babası özgürlük için savaşan bir askerdir. Gıda maddesi sevkiyatı yapan konvoylarda sürücü olarak yola çıktığı bir gün geriye dönemez. Oleg kendi hayâl ettiği şekliyle bu üzücü olayı defalarca rüyâsında görür. Hedefe varan her araba hayat kurtarmaktadır. Ladoga Gölü'nde batan her araba ise şehirdeki erkeklerin, kadınların, çocukların bir bölümü için kesin ölüm anlamına gelmektedir. Bu etkileyici savaş romanında savaş hâli pek çok yönüyle anlatılmaktadır; Su şebekesinin çalışmaması, tuvaletlerin donması, evlerde ölmekte olanlar, açlıktan ve hastalıktan kırılanlar, eksi yirmi derece soğukta nefes almanın acı vermesi, aşevinden karneyle alınan yemek, günlük ekmek istihkakı olan bir parça ekmek (125gr) ve bir kepçe sulandırılmış çorba için soğukta saatlerce kuyrukta bekleyen insanlar, erken büyümüş çocuklar.. Yoldaşı Nadya Morosova korkuya karşı cesaret duygusunu vurgulamaktadır. Oleg ise intikam duygusuna karşı affetmeyi temsil etmektedir. Yazar, Nadya'nın ölümüyle her savaşta ve çatışmada en masum ve en iyi niyetli taraf olmalarına rağmen en çok zarar görenlerin çocuklar olduğunu ifade etmektedir.
Oleg Ya Da Kuşatma Altındaki Şehir
Oleg Ya Da Kuşatma Altındaki ŞehirJaap ter Haar · Can Çocuk Yayınları · 200858 okunma
2011 itibariyle Türkiye, 27 Mayıs'ın kurduğu askeri vesayetten kurtulmuş, demokrasisini geliştirmiş ve AB'ye üyelik yolunda ilerlemiş bir Türkiye'dir. (...) Ak Parti, seçim sürecinde, son on yılda gerçekleşen kalkınma ve dönüşüm siyasetinin kurumsallaşmasına ve hâlâ çözülememiş sorunların da kolaylıkla çözülebileceğine yönelik bir
Sayfa 309Kitabı okudu
Azizim İbrahim Cemali, 25 Ağustos 1974 Tam gönlümüzce olmadı ama yine hayli şey oldu. Gazeteleri okudum. Yapılan haritalara baktım. Fakat bugünkü durumu kavramış olmaktan uzağım. Mesalâ Lefkoşa kimin ne elinde, bilmiyorum. Bir bölümü bizde, bir bölümü onlarda diyorum. Fakat bir düz şehrin yarı yarıya nasıl bölüneceğini anlamıyorum. Ateşkes
Bir gün 12 Eylül henüz olmamış her taraf kan deryası, köyler ve şehirler kurtarılmış bölgeler, kıyamet kopuyor. Bülent Ecevit iktidarda. Bizim Türk milliyetçi ve Ülkücü gençlere de valiler aşırı solcu, solcu veya iktidara yaranmak için öyle davranıyorlar. Emniyetin de ileri gelenleri öyle bütün illerde bizim gençlere karşı işkencehaneler kuruldu. Bunun önüne bir türlü geçemedik. Olaylar almış başını gidiyor. Ankara’da bile güneş batınca kent devletin elinden çıkıyordu. Biz bunları da yaşadık. Bunun üzerine bir karma toplantı olmuştu. Meclis’teki Grup ve Genel İdare Kurulu ortak bir toplantı yaptık. Ben dedim ki ‘Türkiye Ecevit’in bu kadrosu ile bu felaketten çıkamaz. Masum çocuklar akıl almaz işkenceler görüyor. Vatandaş feryat halinde, şehirler tedhiş altında siniyor adeta. Sıkıyönetim isteyelim.’ Türkeş Bey ise, ‘Arkadaşlar durum çok ağır, bu doğru. Ama bizim askerler siyaseti bilmezler. Gelirler yanlış iş yaparlar daha çok işler bozulur. Böyle bir şey istemeyelim.’ dedi. Ben de müzakere açılmasını önerince ‘Tamam.’ dedi. Kendi fikrini belli etti. Herkes konuştu, söz bitti oylandı sıkıyönetim yönünde sonuç çıktı. Bundan dolayı yüzünde bir kırışıklık, bakışında bir sertlik görülmemiştir. Sonra dedi ki bana ‘Madem sen teklif ettin o zaman yaz bakalım bildirisini.’ Gittim yazdım.
Reklam
399 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.