seslerini duymamak, tonlamalarını unutmak, mimiklerinden yayılan suallere yüz çevirmek için kaba insanların yanından uzaklaştım. bir duvarın kenarına gelmeyi umdum. o kaba insanlardan bir farkım var mı sorusunu her cevapladığımda çarpayım diye başka bir duvar ördüm.
karanlıkta dönüp duran ruhumu yemlemeyi bıraktım. boş bir gemi, yazısız bir defter, pişmemiş buğday olmanın rahatlığını bodruma bıraktım. batacak olsam da dolacağım, okunmasam da yazacağım, yansam da pişeceğim