Nerden başlamalı! Çabuk çabuk kafamda kaynaşan düşünceler, hepsi şu dakikanın ürünü; ne günü var, ne saati, ne tarihi. Dünün bir olayı bana, bin yıl öncesinin bir olayından daha eski, daha önemsiz geliyor.
Yoksulluk, miskinlik dolu bu aşağılık dünyada ilk kez bir güneş ışını, hayatımı aydınlattı sanmıştım. Ama ne yazık, bu güneş ışını pek de süresiz bir parıltı oldu, bir meteourdu sanki, bana bir kadın, daha çok bir melek kılığında göründü.
Ne kadar soyut olsalar da, sonuçta düşüncelerin de bir dayanak noktasına ihtiyacı vardır, yoksa yalpa vurmaya ve anlamsızca kendi etraflarında dönmeye başlarlar.