Sehpanın üzerinde biri açık iki kitap, elimde defter ve kalem. Yazacak gibi oluyorum. Gözlerim burçak tarlasının uçsuz bucaksızmış gibi uzanan sarılığına dalıyor. Manzaranın müptelası olmuşum.
Kitaba adını veren mavi kuş aslında bir minibüs. Köyden trene yolcu taşıyor. Bu yolculuk esnasında minibüse binen kişilerin hayatlarından, yolda gelişen olaylardan bahsediyor. Minibüsün başına birçok şey geliyor, yolcular da haliyle trene yetişir miyiz yetişemez miyizin stresi içerisine giriyorlar. O kadar akıcı bir dile sahip ki okurken kendinizi minibüsün içinde hissediyorsunuz. Betimlemeler yerli yerinde. Verilen ince mesajlar çok hoş. Bir günde rahatlıkla bitebilecek bir kitap. Hatta hiç başından kalkmasanız saatler içinde biter. Şimdi ne olacak acaba diye merakla okuyorsunuz çünkü. Sonu çok farklıydı. Detaylı anlatmayı tercih etmiyorum. Büyüsü bozulmasın. Okumanızı tavsiye ediyorum.
“Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır.”
“..bir insanı anlamanın zor olduğunu söylüyordu. Hiç kimse dışarıdan görüldüğü gibi değildir ve bir insanı tanımak yıllar alır.”
“Gün var mıdır ki akşam olmadık.”
Mavi KuşMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201112.1k okunma
Biraz inceleme, biraz paylaşım, biraz spoiler, biraz biraz hepsinden...
------------------------------------------------------------
“Bu yol Pasin’e gider
Döner tersine gider
Şurada bir garip ölmüş
KUŞLAR YASINA GİDER.”