O sınırları aşmanın, Sınır Belirsizliğini kendime bir vatan ve yabancı tanrıları tapınma nesneleri haline getirmenin, atalarımı dışlayan yüzyıllar önünde diz çökmüş olmanın bedelini ödüyorum. Nereden geldiğimi artık söyleyemem: tapınaklarda inançsızım, sitelerde coşkusuzum; hemcinslerimin yanında meraksızım; yeryüzünde kesinliğim yok.
Baba belirgin bir arzu verin ve dünyayı alr üst edeyim. Her sabah bana diriliş komedisini ve her akşam mezara giriş komedisini oynatan, ikisi arasında da can sıkıntısı kefeninin azabından başka hiçbir şey yaşatmayan o fiiliyat utancından kurtarın beni... istemeyi düşlüyorum - ve her istediğim bana paha biçilemez geliyor. Melankoli tarafından kemirilen bir vandal gibi, bensiz ben, hedefsiz yol alıyorum, bilmem hangi köşeye doğru... terk edilmiş bir tanrı, kendisi de tanrıtanımaz olan bir tanrı keşfetmek ve onun son şüphelerinin ve son mucizelerinin gölgesinde uykuya dalmak için.