" Hicbirsey karanlık bir odada siyah bir kedi aramak kadar zor degildir . Hele odada siyah bir kedi yoksa "
Hayata iyi bakın kardeşim .
Çünkü aksine hakkınız yok
Dimdik duruşuyla hayata meydan okuyan bir kadınsın . Denildigi gibi hayat bu sorunsuz olmaz . Bazen büyük problemlerde çıkıyor karşımıza bazen küçücuk problemlerde de yıkılası geliyor insanin . İnsanız herşeyden önce herşey bizim için unutma olur mu
ama inan ki seni kimse o kız kadar yani benim kadar ve hep böyle kalın Ben kadar bir köle gibi bir köpeğin sadakatiyle kendini sana adayarak sevmedi. Çünkü yeryüzünde hiçbir şey koşullardaki bir çocuğun farkedilmeyen sevgisi ile karşılaştırılamaz çünkü bu sevgi yetişkin bir kadının tutkulu ve bilinçaltında hep talep eden aşkının hiçbir zaman olamayacak kadar umarsız kendini karşısındakine hizmet etmeye adayan boyun eğen hep pusu'da yatan ve tutku ile yogrulmus bir sevgidir. Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularını bütünüyle da almaksızın koruyabilirler ötekiler duygularınla başkalarıyla beraberlik atmosferinde gevezelik lerle harcarlar yakınlıklar lak öğretirler aşk hakkında çok şey okumuşlardır duymuşlardır ve aşk'ın ortak bir kader olduğunu bilirler onunla bir oyuncak mışçasına oynarlar tıpkı ilk sigaralarını içen erkek çocukları gibi onunla böbürlenir ler
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre Arapça bir sözcük olan "cinnet"in Türkçe karşılığı delilik. "Cinnet getirme"nin Türkçe karşılığı ise bir an için delilik belirtisi göstermek.
Delilik Deli olma durumu anlamına geliyor. Deli sıfatı ise aklını yitirmiş akli dengesi bozulmuş olan kişiler için kullanılıyor. . .
. . . Sistematik şekilde şiddet uygulayan erkeklerin tedavi edilecek bir hastalığı olmadığını şiddetin çoğunlukla patolojik değil toplumsal nedenleri olduğunu her fırsatta hatırlatıyor.
Sayfa 44
Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik El Kitabı
" Kıskançlık bir sevgi gösterisi değil hayatı kısıtlayan bir müdahaledir. "Namus" erkeğin onur'u değil kadının öldürülme bahanesidir. Aşk cinayeti yoktur yaşam Hakkı ihlali vardır. Romantize edilen şiddet cinayeti meşrulaştırır.
Aşk insan iradesini çalıyordu ; çalıyor ortadan ikiye bölüyor buruşturup atıyordu. Aşk insanı normal şartlarda asla kabul etmeyecek bir muameleye razı gelmeye mecbur ediyordu.
" Pof, yere düşen kaba ve yumuşakça bir şeyin veya havası boş olan bir nesnenin çıkardığı sesi anlatır. Yastık pof diye yere düştü , balon pof diye söndü fakat buradaki pof her ülkede olan çirkin politikacı tipinin temsilcisidir. Bazen başta olur bazen kaçta bazen de ortada ! Arzu edilen hiçbir yerde olmamasıdır fakat gel gör ki o her yerdedir ve yalnız menfaatini düşünmektedir. Her şeyden önce rey avcısıdır , demagogdur , çıkarcıdır yalancıdır düzenbazdır böyle olmasına rağmen taraftar bulur ve durmadan el sıkar .
Onun için elini size de uzatabilir fakat bu eli sıkmadan önce içinde ne olduğunu düşününüz çünkü pof yukarıda dediğimiz gibi sizden menfaati olmazsa elini uzatmaz .''
Kutlu Adalı Ocak 1969