‘Comala’ya geldim, çünkü bana babamın burada yaşadığı söylendi. Pedro Páramo adında biriymiş.’
Bu cümleyle başlayan Pedro Paramo Latin Amerika edebiyatının kült olmuş eserlerinden birisi. Yazarı Juan Rulfo, 1918 Meksika doğumlu. Gerçekle fanteziyi bir araya geçirdiği yazılarıyla İspanyol ve Latin Amerika yazarlarını çok etkiledi. 1986 yılında hayata veda etti.
Pedro Paramo da gerçekle hayalin, ölümle yaşamın birbirinin içine geçtiği, kısa ama okunması o kadar da kolay olmayan romanı. Kitap babasını aramak için ıssız ve fantastik köy Comala’ya gelen Juan Preciado, babası Pedro Paramo ve Paramo’nun tek gerçek aşkı Susanna San Juan’ın çevresindeki olaylara odaklanır. Fakat yazar bunları zamanda ileri / geri atlamalar yaparak, esrarengiz karakterlerle ilginç ve büyülü bir anlatımla veriyor. Ve bir süre sonra kitapta okuyan gerçekten şaşıracağı bir süprizle anlatıyor. Okurken köyün ıssızlığı, ıstırap çekenlerin acısı, Pedro Paramo’nun acımasızlığı, aşıkların aşkı elle tutulurmuş gibi hissedilebiliyor.
Yaşar Kemal’in kendi dönemindeki Çukurova’yı ve insanları anlattığı şahane bir dili vardır. İnsanları çok iyi tanırsınız okuyunca, çiçeğin kokusunu duyar, ayazın soğunu hissedersiniz okurken. Ona yakın bir tat aldım Pedro Paramo’da. Belki o kültürün içinde yaşamış birisi olsaydım onun kadar tat alabilirdim
Meksika tarihine, aile ilişkilerine, suça, kötülüğe, dine, aşka dair kısa ama derin bir kitap. Büyülü gerçeklik tarzında kitapları sevenler veya merak edenler için…