Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Maya dilinde 360 anlamına gelen tun terimi "göksel", yani zodyak kuşağı içindeki bir yıldız veya gezegen demektir. "Yıldızlar kümesi", yani takımyıldız anlamına gelen Mool teriminin Sümerlerce "gök cismi" anlamında kullanılan MUL terimiyle neredeyse aynı olması çok ilginçtir.
"İnsanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur ama onlara neler hissettiğinizi asla unutmaz." Maya Angelou
Reklam
Hissettirdiğinizi asla unutmazlar
İnsanların, söylediklerinizi unuttuğunu öğrendim. İnsanlar ne yaptığınızı unuturlar, ancak onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar. ~Maya Angelou
Yaşama güvenmeliydim, çünkü yaşamın, kendisini yaşamaya cesaret edenleri sevdiğini düşünecek kadar gençtim.
Sayfa 20 - İmge KitabeviKitabı okuyor
yatış bekletildikçe uyku zorlaşıyor hasan baba. uyku içte şimdi bir maya gibi kabarıyor biliyorum. sen beni unuttun bir güz arefesinde bense senin metronomunu ayarlıyorum. dostluk her şeye kadirdir hasan baba seni cennet dostluğu rengiyle seviyorum. bir beyaz kağıda metronom yazsam acaba sana göndersem onu tik tak tik tak yapsa. onu sana göndersem felluce sevgilimiz kudüs soluklanacak güzel bir yer olsa. golan tepeleri, sabra ve şatilla boynu bükük bir yetim gibi orada durmasa. metronom tiktaklarında bunları unutma.
Sayfa 108
1) İmalathanelere Doğru
Nihayet hareket ettik. Arabada giderken muhabbeti daha da koyulaştırmıştık. Mustafa Bey, şöyle bir iç çekerek konuş- maya başlamış ve derdini şöyle dile getiriyordu. - Bana müsaade etsinler bunları hemen bir günde durdururum. Ben 1977 senesinde Bulgaristan'dan geldim. Bütün akrabalarım orada kaldı. İlk iş olarak belediyeye müracaat ettim.
Reklam
Mayaların aslında bir değil üç takvimleri vardı ama birinin -zannımızca en önemlisinin- astronomi ile hiçbir ilgisi yoktu. Buna sözde Uzun Sayış denir. Ta kvim belirli bir başlangıç gününden başlayıp Mayalar tarafından stele veya anıta kaydedi len olay gününe dek geçen günleri sayarak tarihi belirtir. Bu muammalı Birinci Gün, artık çoğu bilginin fikir birliği ettiğigi bi, şu an kullandığımız Hristiyan takvimine göre M.Ö. 13 Ağustos 3113'tür: Maya uygarlığının ortaya çıkışından çok önce olduğu bariz olan bir tarih ve bir olay.
Maya uygarlığının öğrencileri özellikle Mayaların zamanı hesaplamadaki doğruluğu, yaratıcılığı ve çeşitliliğinden çok etkilenmişler ve bunları gelişmiş Maya astronomisine atfetmişlerdir
Ama Maya uygarlığı her nasıl ve nerede geliştiyse, bilginler M.Ö. ikinci bin yılı bu uygarlığın "Klasik Öncesi" dönemi ve en çok geliştiği "Klasik" döneminin başlangıcının ise M.S. 200 civarında olduğunu düşünmektedirler; M.S. 900'lerde Maya ülkesi Pasifik kıyısından Meksika Körfezine ve Karayiplere dek uzanmaktaydı. Bu birçok asır içinde Mayalar, anıtsal boyutları ve yaratıcı mimarisi bir yana piramitlerinin, tapınaklarının, saraylarının, meydanlarının, stellerinin, heykellerinin, yazılarının ve süslemelerinin bolluğu, çeşitliliği ve güzelliğiyle de hem bilginleri hem ziyaretçileri etkileyen pek çok şehir inşa ettiler. Duvarlarla çevrilmiş birkaç şehrin haricinde Maya şehirleri aslında yöneticiler, zanaatkarlar ve tacirlerden oluşan bir nüfusun çevrelediği, geniş bir kırsal nüfusun desteklediği açık uçlu tören merkezleriydiler. Birbirinin ardılı her bir hükümdar bu merkezlere ya yeni yapılar eklemişler ya da daha öncekilerin üzerine bir soğana yeni bir zar eklermiş gibi daha büyük binalar inşa ettirip eskilerini büyütmüşlerdi.
Maya
Bu isim gizem, muamma ve macera hissini uyandırır. Bir zamanlar var olan ve yok olan, halkı geride kalmasına karşın kendisi kayıplara karışan bir uygarlık. Hiç el değmeden kalmış ve vahşi ormanın yeşil kubbesi tarafından yutulmuş inanılmaz şehirler; tanrılara dokunmak amacıyla göğe yükselen piramitler ve anlamının çoğu zamanın sisleri arasında kaybolmuş sanatkarane hiyerogliflerle konuşan, özenle yontulup süslenmiş anıtlar
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.