Ve geldim. Buradayım. Duran zamanı tekrar akıtmaya yeni ussal yolculuklara geldim. Bu ussal yolculuklarda da eskilerinde olduğu gibi yine tüm dostlarımın yanımda olacaklarından şüphem yok. Kah ilham vererek kah bildiklerini anlatarak. Hem hep beraber hem tek başıma. Hem tek başına hem hep beraber nasıl mı olur? Uzun İhsan Efendi’ye sorarsanız
Değerli arkadaşlarım;
Bildiğiniz üzere İthaki Bilimkurgu Klasikleri Serisi yoluna baş koymuş biriyim. Çoğunlukla özelden mesaj yazan okurlar bu kitaplarla ilgili fikrimi almak istiyor. Her yazan kişiye sonuna kadar bildiklerimi aktarmaya çalışıyorum elbette. Fakat fark ettiğim üzere, genelde listeyi bilmedikleri için kitapları araştıramıyorlar ve
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Böyle öncü bir kitap hakkında nasıl bu kadar az yazılıp çizilir şaşıyorum yahu!
Toy olduğum zamanlarda birkaç kez Darwin'in Türlerin Kökeni adlı eserini okumaya yeltensem de sıkılıp ilerleyemediğimi hatırlıyorum. Bana ilaç gibi gelmişti bu kitap, evrim konusundaki bilgimin kulaktan dolma birkaç safsatayı geçip gerçek bir bilgi yığını olmasını
Düşünme yetisinin insanlardan alınıp maymunlara verildiği bir dünya hayal edin. Nasıl bir hayatımız olurdu hiç düşündünüz mü?
İlk cümlesinden son cümlesine kadar ilgiyle ve merakla okuyacağınız, sizi asla sıkmayan, binlerce sayfa olsa bile okunabilecek; hatta seri kitap şeklinde 6-7 kitaptan oluşsa tadından yenmeyeceğini düşündüğüm nadide bir
"İnsan vazgeçebildiği eşya oranında zengindir" diyen Thoreau'nun sözüne göre aslında ne kadar da fakiriz değil mi?
Öncelikle biraz Thoreau'dan bahsedelim, çünkü bu adam hakkında iki kelam etmeden kitaptan bahsetmek oldukça anlamsız olur. Sonuçta Gandhi'yi Martin Luther King'i, Tolstoy'u, Proust'u ve daha yazarsam bitmeye niyeti olmayan
"İnsan vazgeçebildiği eşya oranında zengindir" diyen Thoreau'nun sözüne göre aslında ne kadar da fakiriz değil mi?
Öncelikle biraz Thoreau'dan bahsedelim, çünkü bu adam hakkında iki kelam etmeden kitaptan bahsetmek oldukça anlamsız olur. Sonuçta Gandhi'yi Martin Luther King'i, Tolstoy'u, Proust'u ve daha yazarsam bitmeye niyeti olmayan