"O"
Ben çiçek ektim O yoldu, Güzelliğe düşman oldu, Bahçeler hep ondan soldu, "O" silleyle ıslah oldu. "O" silleyi vurdu Allah, Mazlum diyince "İllallah!" Şimdi duruldu maşallah, Şımaranlar adam oldu. Hoppa, züppe, mafya, şerli, Ben gurbette onlar yerli, İnsanlık olan değerli, "O" en büyük erdem oldu. Doktor MBC
Kudüs'te Bayram Sabahı
SEN her Ramazan sinelerde düğümlenen muhacir tebessümlerin, yatağını yitirmiş pınarların, kanadı kırık göçmen kuşların, yönünü arayan kuzey rüzgarlarının, mazlum annelerin yürek tıpırtılarının, Sokaklarında ismin konulan ümmet çocuklarının özgür adımlarının adı oldun.
Reklam
Bir Zulüm Hesabı
İbni Hallikan ve diğerleri der ki: Haccac-ı Zalim'in savaşlarda öldürdüğü insanlar hariç, idam ettiği insan sayısı 120.000'e ulaşmıştır. Hapishanesinde 50.000 erkek ve 30.000 kadın vefat etmiştir. Kadın ve erkekleri aynı yerde hapsederdi. Hafız İbni Asakir'den nakledilir ki: Süleyman bin Abdülmelik, Haccac'ın zindanından bir günde 30.000 mazlum kişiyi çıkardı. Hapishanesinde tavan yoktu, mahpuslar yaz-kış açıkta kalırlardı.
Sayfa 869 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okudu
Dışarda göz yanar, içerde yürek, Taahhüt ehline tahammül gerek. Mazlum yarasına merhem diyerek, Göz yaşı sürersen beni de çağır... (Abdurrahim Karakoç) "Filistin bir sınav kâğıdı Her mümin kulun önünde" (Cahit Zarifoğlu) Zulüm'e sessiz kalmayan, sözlerinden çok yüreğiyle anlaşılmak isteyen Cahit Zarifoğlu'na Lambada titreyen alevi üşüten her sabaha bir sevda muştusu sığdıran Abdurrahim Karakoç'a ve nice Üstad'larımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun.
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
PEYGAMBERİMİZİN DÜNYAYA TEŞRİFLERİ
Yeryüzünü manevi bir karanlık kaplamıştı. Mevcudat, beşerin zulüm ve vahşetinden adeta måteme bürünmüştü. Gözyaşı döken gözler değil, ruh ve kalpler idi. Kalp ve ruhların keder, elem ve gözyaşına âlem de iştirak etmiş, sanki umumi yas ilan edilmişti! Yeryüzü saadetin, sevincin ve huzurun kaynağı olan "tevhid" inancından mahrumdu. Küfür ve şirk fırtınası, ruhları ve kalpleri kasıp kayurmuştu. Gönüllerde tek måbud yerine, birçok batıl iläh yer almıştı! Hakiki sahibini arayan ruhların feryadı ortalığı çınlatı yordu. Insanlar, birbirini yiyen canavarlar misali vahşileşmiş, küfür, şirk, cehalet ve zulüm bataklığında boğulmaya yüz tutmuşlardı. Zalimin zulüm kamçısı altında mazlum inim inim inler hale gelmişti. Ålem mahzun, varlıklar mahzun, gönüller mahzun ve simalar mahzundu. Akıl, ruh ve kalpleri manevi kıskacı altına alıp olanca kuvvetiyle sıkan bu küfür ve şirke, bu dalalet ve cehalete, bu hüzün ve sıkıntı- ya beşerin daha fazla katlanmasına Allah'ın sonsuz merhameti el- bette müsaade edemezdi! Bütün bunlara son verecek bir zatı, şefkat ve merhametinin bir eseri olarak elbette gönderecekti! İşte, o zât geliyordu! Dünyanın manevi şeklini beraberinde getirdiği nurla değiştirecek eşsiz insan, Allah'ın Son Peygamberi geliyordu! Cin ve inse ebedi saadetin yolunu gösterecek Hz. Muhammed (a.s.m.) geliyordu!
Harp var diyorum, anlamıyor musun? Sivil, görünmez bir harp, şiddetli ama gizli bir mücadele, şaşırtmacalı bir ceng ü cidâl. Dost gibi görünen sahte tebessümlere aldanma; sûret-i haktan görünen maskeli batıla kanma; reklama, afişe, boyaya, hayale, hülyaya, palavraya, propagandaya inanma." Dünyada pek çok millet ve devlet var. Bütün insanlar
Reklam
472 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.