BRIDA
@mbhsmrt
Phronesis || Hayatımı genişleyen halkalar halinde yaşarım ben ||
158 reader point
Joined on January 2019
Okuma Hedefleri
Onun ne yaptığına “odaklanmayın”, kendi yüksek amacınıza odaklanın. Sizin kendi amacınız, doğanın kendisi ile uyumlu olmaktır. Özgürlüğe çıkan gerçek yol budur. Bırakın, ötekiler istedikleri gibi davransınlar, bu sizin kontrol alanınızın içinde değildir ve dolayısıyla sizi ilgilendirmez. Bir bütün olarak doğanın akla uygun düzenlendiğini fakat doğadaki her şeyin akıl çerçevesinde olmadığını anlayın.
Tanrısal düzen, insanları ve koşulları sizin kişisel beğenilerinize göre tasarlamaz.
The Day
Rüzgârın estiği o günde, mevsimin sıcak olduğu o günde
Kollarında dinlenen görünüşüm hala aynı.
Seni gözyaşlarına kadar sevdiğim o mutlu güne dönemez miyim?
Acıtsa da umarım son an da olsa beni kollarına alırsın
Rüzgârda uçuşan toz haline gelir ve pencereye yağmur yağar.
Eğer senin olduğun yere gidebilseydim her şeyden vazgeçerdim.
Seni gözyaşlarına kadar sevdiğim o mutlu güne dönemez miyim?
Acıtsa da umarım son an da olsa beni kollarına alırsın
Karanlıkta kaybolmuş bir çocuk gibi tek başıma duruyorum, kalbim donmuş ve korkmuş
Bir kez bile geri dönebilsem, istediğin zaman bana gelebilirsin.
Her zaman orada olacağım, zamanla dağılma
Reader Follow Recommendations
“Eşek olup geyik olduğunu sanan, hendeği atlarken gerçeğin farkına varır.”
İtalyan Atasözü
Zihninizi kimseye teslim etmeyin.
Eğer birisi sizin bedenini alıp yoldan geçen yaşlı birisine köle olarak verirse doğallıkla öfkeye kapılırsınız. O kişi sizi yerden yere vurduğunda üzülürsünüz.
O zaman, herhangi bir kişi sizi etkilemek istediğinde, çok değerli olan zihninizi verirken neden herhangi bir utanç duygusu hissetmiyorsunuz? Sizinle iğrenç şeyler paylaştıktan sonra, sizi kafası karışmış ve dağılmış bir halde bırakacak birisine zihninizi teslim etmeden önce ikinci bir kez daha düşünün.
Kendi şerefinizi ve güvenirliliğinizi koruyarak yaptığınız her şey iyidir. Fakat siz ahlaki sorumluluklarınızı ve şerefinizi gölgeleyecek topluma katılmayı arzu ediyorsanız, sorumsuz ve utanmaz biri olduğunuzda çevrenizdekilere nasıl hizmet edebilirsiniz ki?
İnsanların sizi incitecek güçleri yoktur. Herhangi bir olay karşısında küçük düşüp düşmemek, sizin seçiminize bağlıdır. Herhangi bir kişi size kaba ve terbiyesizce sözlerle bağırdığında ya da size vurduğunda, eğer küçük düşerseniz, bu her zaman sizin seçtiğiniz bir görüştür. Sizi küçük düşüren şey, “olan”a verdiğiniz tepkidir. Eğer birisi sizi sinirlendiriyorsa, sizi sinirlendiren şey yalnızca ona verdiğiniz tepkidir. Dolayısıyla, herhangi bir kişi sizi kışkırtıyor gibi göründüğünde, hemen şunu anımsayın. Sizi kışkırtan şey olayla ilgili vardığınız yargıdır. Duygularınızın görünüşler tarafından ateşlenmesine izin vermeyin. Bir anda tepki vermemeye çalışın. Kendinizi varolan durumdan uzaklaştırın. Daha geniş bir açıdan bakın, kendinizi sakinleştirin.
Özgürlüğün gerçekten ne olduğunu ve ona nasıl erişebileceğinizi anlayın. Özgürlük her istediğinizi yapma hakkı ya da becerisi değildir. Özgürlük sizin gücünüzün sınırlarını ve tanrısal iradenin koyduğu doğal sınırları anlamanızdan sonra gelir. Yaşamın sınırlarını ve kaçınılmazlığını kabullenerek, onlarla savaşmak yerine onlarla birlikte çalışarak özgür oluruz. Diğer yandan, eğer kontrol alanımız içinde olmayan şeylere karşı duyduğumuz geçici arzularımıza yenilirsek, özgürlüğümüzü kaybederiz.
Aradığımız ya da kaçındığımız şeylerin bize verilmesi ya da bizden alınması tarafından kontrol ediliriz. Eğer aradığınız şey özgürlük ise hiçbir şey arzu etmeyin ve başkalarına dayalı her şeyden uzak durun, yoksa her zaman yardım edilemez bir köle olarak kalırsınız.
Eğer hiç hata yapmayan bir çalışan, karı ya da koca ya da arkadaş arzu ederseniz bu aptalcadır. Bu sizin, aslında kontrol edemeyeceğini şeyleri kontrol etmek istediğinizi gösterir. Bu da öfke doğurur.
Ruhsal gelişim; önemsiz şeylerin peşinden koşmayı bırakarak dikkatimizi özsel olana yönlendiren, özel olandan etkilenmemizi sağlayan bir ışıktır. Dahası, dikkatimizi bizi ilgilendirmeyen şeylerden uzak tuttuğumuz için “aptal” olarak adlandırılanmamız bile aslında iyi bir şeydir. Diğer insanların sizinle ilgili düşünceleri ile ilgilenmeyin. Görünüşler onların gözünü kamaştırır ve onları aldatır. Amacınıza yapışın. Yalnızca amacınıza yapışmanız sizin iradenizi güçlendirir ve size tutarlı bir yaşam verir.
Daha iyi bir yaşam arayışındaysanız, şu şekildeki bencil düşünme kalıplarından sakınmalısınız: “Eğer daha fazla çalışmazsam, iyi bir yaşam kuramayacağım kendime, kimse beni tanımayacak, bir “hiç kimse” olacağım.” ya da “Eğer emrim altında çalışanları eleştirmezsem, benim iyi niyetimi istismar ederler”.
Tutkulardan özgür olmak sakin ve huzurlu bir zihin için ödenen bedeldir.
Her olayda elimizden geleni yapmalı ve geri kalan şeyler için soğukkanlı olmalıyız. Deniz yolculuğuna çıkmak zorundaysak ne yapmalıyız? Gemiyi, kaptanı, tayfaları, mevsimi, günü ve rüzgârı iyi seçmeliyiz. Hepsi bu.
Başkalarının size hayran olmasına bağımlı olmayın. Bunda hiçbir güç yoktur. Kişisel erdeminiz dış bir kaynaktan çıkartılamaz. Kişisel erdemimiz arkadaşlarınız da bulunmaz, başka insanların size gösterdiği saygıda da bulunmaz. Diğer insanlar, sizi sevenler bile, sizin fikirlerinizle uyuşmazlar, sizi anlamazlar ya da sizin coşkunuzu paylaşmazlar. Bu bir yaşam olgusudur. Artık büyüyün! Başka insanların sizinle ilgili ne düşündüklerinden size ne !