Sabahın köründe evden çıkmaktan, gecenin bir yarısı dönmekten, bütün konuşmaların acele ve yüzeysel olmasından, sürekli hayata yetişmeye çalışmaktan, bir adım geri çekilip dünyaya bakma şansımızın olmamasından, yaşadığımı hissedemiyorum..
''Sende “benim” diyebileceğin hiçbir şey yoktur. Sana her şeyi veren, bunları senden geri alıyorsa ona mukavemet etme! Mukavemet edersen sadece deli değil, aynı zamanda nankör ve haksızsın.''
Düşünceler ve Sohbetler
Yol güzelse yürüyorum işte biraz, çay sıcaksa içiyorum, kitap sararsa saatlerce okuyorum, ne herkese kapalıyım, ne yalnızlığa küsüm hatta biraz benimsemiş ve dahi içselleştirmiş bile olabilirim, ufak şeylerden mutluluk çıkarabilen minimalist yanıma sarılıp yaşamaya çalışıyorum..
Herkesin yüzünde ayrı bir maske
Düşman belli değil dost belli değil
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki
Nefret belli değil aşk belli değil
Her ümit bir başka yaralar bizi
Her sevda bir başka ağlatır bizi
Boşuna suçlarız kaderimizi
Diken belli değil gül belli değil
Bir su gibi akıp geçiyor yıllar
Yarın belli değil dün belli değil
Bir meçhul adrese çıkıyor yollar
Gerçek belli değil düş belli değil
| Ahmet Selçuk İlkan
Üzerime üşüşen yoğun yanlızlığın sinikliğini de kayıp içime, küçük bir pencereden gökyüzüne dokunmaya başladım şu saatlerde..
Ve yakamı hiç bırakmayan, hep yapışan hüzün dolu boşluklara, etrafımda dönüp duran kahkahalarınızı çağırdım..
Allayıp pullasın diye de düşlerimi..
Hadi dedim, hadi gökyüzü ile işbirliği yapalım, gecenin en mahrem dokunuşlarını unutup..
(✍️ •Mustafa Durak)
Flaubert'in aşk tanımı: "Merak. Birine karşı, ansızın, bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. Aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur."