Mücahit Enes Coşkun

Mücahit Enes Coşkun
@me_coskun
Türkçe Öğretmeni
Karadeniz Teknik Üniversitesi
İstanbul
27 reader point
Joined on August 2022
Şiraz
Görünen her şey, bu bahçeler, bu mineli köşkler, ön taraftaki bu direkler, bu kâhin çehreli ihtiyarlar ve öte tarafta kara servilerin arkasında bir eşi daha bulunmayan bu şehir, bunların bütünü son derecede Şark'a mensup bir özelliğe haizdir. Sanki eski bir Acem minyatürü çok fazla büyütülerek hakikat şeklini almış! Portakal çiçeklerinden ve güllerden güzel bir koku intişar ediyor. Saatte bilmediğim bir hareketsizlik ve durma var. Vakit artık firar ediyor gibi görünmüyor. Ah! Oraya gelmek ve bunları böyle bir sabahta görmek! Seyahatte çekilen bütün zahmetler, yolda dağa tırmanışlar, uykusuz geçen vakitler, toz duman ve haşeratın hepsi unutuluyor. Bu zahmetlerin mükafatı görülüyor. Hakikaten bu Şiraz şehrinde bir şey var, bir sır, bir sihir ki bizce anlaşılması ve Garp lehçesindeki sözcüklerle ifadesi gayrikabildir. Bu dakika da Acem şairlerinin heyecanlarındaki ifratı ve hayallerindeki mübalağayı anlıyorum. Onlar, gözleri büyüleyen letafeti ancak bu sayede böyle renkli ve müphem surette ifade edebiliyorlar.
Reklam
"Dünyamızı, gölgeler ve boş yıldızlar dolduruyor. Çevremizde sessizce çürüyor zaman. Güçsüz bir umursamazlıkla, cansız bir sessizlik dolduruyor içimi. Vefasızlar gibi, ışıksızım ben."
Sayfa 178
Evet, evet! diye söze başlayan Nietzche'nin sesi heyecandan bir oktav yükselmişti. "Acı hakikatleri söyleyen bir öğretmen, rağbet görmeyen bir kahin. Sanırım işte ben buyum."
Sayfa 88

Reader Follow Recommendations

See All
"Kitaplar evimizde pek sık görülmezdi. Ekmeğin daha önemli olduğu düşünülürdü. Karnımızı doyurmak zihinlerimizi doyurmaktan daha önemli bir işti."
Siste
Tuhaftır dolaşmak siste! Yalnızdır her çalı, her taş, Hiçbir ağaç görmez diğerini, Yalnızdır her biri. Tuhaftır siste dolaşmak! Yaşamak yalnız olmaktır, Hiç kimse bilmez diğerini, Yalnızdır her biri.
Reklam
Hayır, bu ılık sabah saatinde, kum saati ile solgun yaprak arasında, başka zamanlarda hayranlık duyabildiğim akılla ilgili bir şey bilmek istemiyorum, ben fani olmak, çocuk olmak, çiçek olmak istiyorum.
"Pencereden esip gelmiş solgun bir yaprak, adı aklıma gelmeyen bir ağacın yaprağı duruyor; ona bakıyorum, damarlarını okuyorum, karşısında ürperdiğimiz ama onsuz hiç bir güzelliğin olamayacağı o tuhaf faniliği soluyorum. Güzelliğin ve ölümün, hazzın ve faniliğin birbirine bu kadar muhtaç, bu kadar bağlı olması ne harika!
"Kitaplar, yarım saatlik bir okuma ile tüm keder ve kasvetimizi defedebilir." (Montesquieu)
Sayfa 249Kitabı okudu
Karanlık Oda
"Atalarımın yorgunluğu bana geçmişti ve geçmişin nostaljisini içimde hissediyordum ben. Kışın uyuyan canlılar gibi inime çekilmek, kendi karanlığıma dalmak ve kendi içimde olgunlaşmak istiyordum."
Karanlık Oda
"Şimdi anladım ki benim en değerli yanım bu karanlık ve sessizlikmiş."
Reklam
Taht-ı Ebû Nasr
"Şehvet ve kin dolu bir bakış. Belki biraz da utangaçlık var. Sanki hayata doymamış gibi. Şimdiye kadar itiraf etmemiştim, ama yaşam kıvılcımı gözlerinin derinliklerinde kalmış."
"Papalagi'yi kendisinin yitirdiği bu güzellikler karşısında ağlarken gördüm."
İstanbul
"Son derece zevkli birkaç günlük deniz yolculuğu sonunda, hayranlıktan kocaman açılmış gözlerimin önünde, büyülü güzelliği, insana şaşkınlık veren güzelliği ile Boğaziçi uzanıverdi."
"Yolcu, dostlara güvenip yola koyulur, ama yanlarına vardığında kurumuş olduklarını görür, susuzluktan ölür ve onlara güvendiği için pişmanlık duyar, ama artık çok geç olmuştur. Dostlar, çöldeki seller gibidir."
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.