Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
ambrosia//☾
ambrosia//☾
@mechtatel
i find television very educating. every time somebody turns on the set, i go into the other room and read a book.
10 reader point
Joined on June 2018
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Ben şu ana kadar bir kitaptan bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum. Normalde kitap okurken ağlamam, bu kitapta gözyaşlarıma engel olamadım. Günlerce kitapla ilgili rüyalar gördüm, aralıksız saatlerce okudum. Psikolojimi altüst etti. Kitabı sindirmek de vaktimi aldı. Hala da etkisi altındayım.
Kitap, Feride'nin ağzından yazılmış. Feride, anne
Halkı isyana teşvik ettiği düşünülen bu kitap, 1933'te Nazilerin iktidara gelmesiyle yasaklanmış. Kitabın önce kapağı, sonra da arka kapağındaki bu açıklama beni kitabı okumaya iten şey oldu. Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nu tekrar canlandırma hayalleri kuran Baron von Malchin, yanına iki doktor alır ve çalışmalara başlar. Amacı çavdar mahmuzundan ürettiği "şeytan tozu"yla halktaki inanç eksikliğini gidermektir. Barona göre inanç, imparatorluğu yeniden kurmaktaki en büyük etkendir. Deneyini halk üzerinde denediğinde ise hiç beklemediği bir durumla karşılaşacaktır. Ana karakterimiz Doktor Amberg deney sonucu yaşanan talihsiz bir olay sonucu hastaneye kaldırılır. Komadan çıktığında ise hatırladığı şeyler ve ona söylenen şeyler arasında birsürü fark vardır. Kimse onun "saçma" hikayesine inanmamaktadır, onu komada gördüğü rüyalardan bahsettiğine inandırmaya çalışırlar. Oysa doktor, kendinden emindir.
Son sayfaya kadar neyin gerçek neyin kurmaca olduğunu okuyucu da anlayamıyor. Amberg'in gelgitlerini okuyucu da yaşıyor, Leo Perutz bunu yaşatmayı başarmış. Amberg ümitsizliğe kapıldığında siz de kapılıyorsunuz, o kendinden şüphe duyduğunda siz de okuduğunuz şeyden şüphe duyuyorsunuz. Amberg'in yaşadığı ruhsal değişimleri bizzat kendiniz de yaşıyorsunuz. Kitap hem konusu hem de akıcı olmasıyla kendini beğendirdi. Yazarın diğer kitaplarını da okumayı bir kenara not ettim.
Finlandiya’nın İsveç ve Rus işgallerinden kurtulup bağımsız ve güçlü bir ülke olma hikayesini nispeten masalsı bir dille anlatan bu eser son yıllarda karşıma Atatürk’ün önerdiği kitap olarak çıkmaya başladı. Bunun üzerine alıp okumak istedim.
Finlandiya’nın toplumsal sorunlarına değinip bunların çözüm yollarını tek tek anlatmış. Ülkenin kalkınması için halkın bilinçlenmesi ve gücünün farkına varması gerektiği mesajını direkt olarak okuyucuya vermiş. Halk kendini küçük ve hor görmemeli, aristokrat kesim de onları toplumdan soyutlamamalı. Eğer üst kesim halkın elinden tutarsa, onları içinde bulundukları çukurdan çıkarırsa ülke kalkınır. Ülkenin her bireyi aydınlanır ve bilinçlenir diyor bu kitap.
Dili oldukça sade ve akıcı. Anlamakta zorluk çekmeyeceğiniz bir kitap.
Bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Okurken gördüğünüz şeyler size tanıdık gelecek ve bu kitabı okumak bunların çözüm yolunu düşünmeye başlamak için iyi bir fırsat. Okudukça öğreneceğiz, öğrendikçe bilinçleneceğiz, bilinçlendikçe de kalkınacağız.
Reader Follow Recommendations
Bu kitabı, adından ve kapağından dolayı ön yargıyla yaklaşıp bir aşk romanı sanmıştım ancak öyle değilmiş. Romantik ve duygu dolu bir kitap ancak klişe bir aşk romanından çok daha fazlası. Annesinin ölümü üzerine torununa bakmaya başlayan bir anneannenin, torununun yurtdışına çıkmasından sonra ona yazdığı mektuplardan oluşuyor. Çok sade bir dille yazılmış, anlatıcı sanki karşınızda oturuyormuş ve size içini döküyormuş hissi veren bir anlatımı var.
Mektuplarında geçmişteki hatalarından, değiştirdiği yaşamlardan, kuşak farkı sebebiyle kızı ve torunuyla olan tartışmalarından bahsediyor. Yazar o dönemin önemli toplumsal olaylarını da araya serpiştirmiş, geçen yıllarla beraber değişen ahlak kurallarını ve düşünce biçimlerini de ele almış.
Uzun zaman sonra ilk kez bir kitabı okurken gözlerimin dolduğunu hissettim. Okurken sanki bu mektuplar sizin posta kutunuzdan çıkmış, bu mektuplar sizin adınıza yazılmış gibi hissedebiliyorsunuz. Çok içten ve sürükleyici bir roman. Konusu itibariyle de anlaşılması çok zor olmayan bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim.
