Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Midilli Müdafaası
İdris BOSTAN hoca bu eserde Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli gümrük kapısı, Cezayir-i Bahr-i Sefid eyaletinin başkenti, 450 yıl hakimi olduğumuz Midilli’nin, 1912’de Yunan ordusu tarafından bir oldubitti ile işgal edilmesini anlatıyor. Bilgilerin çoğu, o dönem adada görev yapan ve direnme kararı alan askerlerin gün gün yazılmış detaylı raporlarına dayanmakta. Raporların aslı da yayınlanmış. Merkezi hükümet, İstanbul’un işgali endişesiyle donanmayı Marmara’dan çıkaramazken ve adanın işgalini önceden kabullenircesine askeri varlığını azaltırken Binbaşı Abdülgani Bey ve arkadaşlarının direniş kararı almaları tarihimizin bilinmeyen, gurur verici bir sayfası. Eserdeki detay bilgilerle Milli Savunma Bakanlığının bazı yayınlarını karşılaştırdığımda Abdülgani Bey’in sonradan ERGANİ soyadını aldığı bilgisine ulaştım. Bu kıymetli eserle tarihimizde daha bilmediğimiz nice Medine Müdafaaları bulunduğu fikri oluştu. En azından birini daha öğrenmiş olduk.
Midilli'nin İşgal Günlüğü 1912
Midilli'nin İşgal Günlüğü 1912İdris Bostan · Küre Yayınları · 01 okunma
İnsan, her şeye alışır. Ama biz Türkler esarete alışamayız. Hürriyete alışkın olanlar, ona tutkun olanlar için esaret utanç vericidir...
Reklam
Esaret kelepçesi, esaret nedir bilmeyenlerin bileklerini incitemez.
“Malumunuz olsun ki kahraman askerlerim İslam aleminin gözbebeği olan Medine’yi son fişeğine, son damla kanına, son nefesine kadar muhafaza ve müdafaaya memurdur. Buna, askerce ant içmiştir. Bu asker, Medine’nin enkazı içinde ve nihayet Ravza-i Mutahhara’nın altında kan ve ateşten örülmüş kızıl bir kefenle gömülmedikçe Medine Kalesi’nin burçlarından ve Mescid-i Saadet minarelerinden Türk’ün al bayrağı alınmayacaktır!“ Fahreddin Paşa
Reklam
Ey vatan, ey bayrak! Senin şerefini korumak ve seni savunmak için ellerinden geleni yapan şu evlatlarının haline bir bak! Mahzun ve perişanlar... Yılgın ve ümitsizler...
Ne zaman bir kale, ne zaman yüksek bir tepe görsem, hemen buraya al bayrağı dikesim geliyor...
Kartallar yüksek yerleri severmiş... Medine'den sonra burası... Ya daha sonra neresi? Ben ki en sıkıntılı günlerimi, en zor günlerimi Medine'de geçirmişim. Sıkıntı mı? Ah keşke o sıkıntıları hep çekseydim. Yine aç kalsaydık. Kurşunumuz bitseydi, çekirge yemeye hep devam etseydik de al bayrağımız Medine kalesinin burçlarından inmeseydi...
Reklam
Esaret kelepçesi, esaret nedir bilmeyenlerin bileklerini incitemez.
Sayfa 11
Esaret kelepçesi, esaret nedir bilmeyenlerin bileklerini incitemez.
480 syf.
·
Puan vermedi
Fahreddin Paşa'nın I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Medine şehrindeki savunma hareketini ve liderliğini ele alır. Bu kitap, tarihi bir dönemi ve Osmanlı'nın son yıllarındaki önemli bir figürü olan Fahreddin Paşa'yı detaylı bir şekilde inceler. Bir de kitabın sonunda tarihi kaynakların,belgelerin,antlaşmaların yansıtılması da kitaba ayrı merak sardırıyor. Okunması gereken ve herkesin tanıması gereken Fahreddin paşa(Türkkan) kütüphanemizde bulunması gerekli :)
Fahreddin Paşa'nın Medine Müdafaası
Fahreddin Paşa'nın Medine MüdafaasıFeridun Kandemir · Yağmur Yayınları · 2021370 okunma
"Paşa giderken feryat ediyordu. - Bayrağım! Al bayrağım, kızgın kumlarda yatan şehitlerim, gazilerim elveda! Efendimiz elveda! Ben gitmiyorum. Götürüyorlar! Götürüyorlar! Vallahi götürüyorlar! "
Sayfa 246Kitabı okudu
"... Ne kanlar akıttık hep senin için, O ulu Kitâb'ın hakkıçün aziz... Gücümüz erişsin ve erişmesin, Uğrunda her zaman dövüşeceğiz. Yapamaz Ertuğrul evlâdı sensiz, Can verir, cânânı veremez Türkler. Ebedi hadim'ül haremeyniniz, Ölsek de Ravza'nı rûhumuz bekler."
Sayfa 133Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.