Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayatımda birçok sevinçli günlerim olmuştur. Fakat hepsinden güzel, hepsinden sevinçli olabi­leceğini umduğum bir tek gün daha olabilir. O gün seninle ve hiç ayrılmamacasına yaşayacağıma inanacağım gündür. Sen böyle bir günün gelebileceğini pek tahmin etmezsin. Doğrusu ben de edemiyorum. Ama hayattan da başka hiç­ bir beklediğim yok. Bugün için sana da bana da bu kadar imkansız görülen bir saadet günün birinde gerçek olabilirse, bütün ömrüm içindeki kayıplarımdan hiçbirine üzülmeye­ceğim. Yalnız o sevinç bana kâfi derecede yaşamış olmak için yetecek. O büyük, o yegane saadet için Allah'a mı, talihe mi, yahut herhangi başka bir şeye mi, neye inanmak lazımsa inanmak istiyorum. Seni ne kadar çok seviyormuşum. Ne kadar sana bağlı imişim, her şeyim ne kadar senden ibaret­miş meğer.
İşte iki insan arasında bazan irkilircesine duyduğumuz bu uzaklıktır ki, «Kuluma şahdamarından daha yakınım diyen Allahın sırlarından bir işaret... Bütün itibarı yakınlıklar arasındaki uzaklığın ifadesi ola- rak, (Mopasan)ın «Yıldızların Bikesliği» adındaki hikâyesine bir zamanlar bayıldığını söyleyen Peyami Safa, asıl Yunus Emre'ye bakmalıydı: Bir garip öldü diyeler, Üç günden sonra duyalar, Soğuk su ile yuyalar: Şöyle garip bencileyin. Meğer ki, gökte yıldızım, Ola garip bencileyin. Garibiz; her yerde, her şeyin içinde ve herkesin ortasında garibiz... Vatanımız burası sanmayın!.. Ve bu gurbet Allah has retinden başka hiçbir şey değil... Her şeye ve herkese uzaklığın da aks-i davası o, Allah... Yakın olan o, ama biz farkında deği liz Öyleyse bazan, hem de ezbere: - Bir Allahım bilir, bir de ben... Derken ne kadar doğruyu söylemiş oluyoruz. En doğrusu: -Yalnız Allah bilir.... Bu kadar!... Benimki de, fertler arası bütün münasebet ve intikal vasıtalarını kaybetmenin, dipsiz bir kuyu içinde tek başıma kalmamın ve ilahi azâmeti, birdenbire şahdamarında hissetmenin haliydi
Reklam
‘Hocam, bu sarılmak denen şey ne kadar önemliymiş meğer. Keşke çok daha önce birbirimize doğru düzgün, adam gibi sarılabilseydik. Biz kıymetiniz bilmemişiz.’
Sayfa 178Kitabı okudu
Derdini anlatmak için açlıkla terbiye olup ölüme yatmak günleri bitti zannetmiştim. Yanılmışım. Meğer bitmemiş. Öyle ya, zulüm ve düşmanlık bitmedi ki. Ne çabuk unutmuşum Habil ve Kabil’i. Mermer sunaklar yeni kurbanlarını bekliyor. Haydi, seyre duralım hep birlikte. Ne kadar da küçükmüş meğer. Sığamadık yeryüzü sofrasına. Kibir denizinde boğulmuşuz da haberimiz yok. Değirmenimiz susmuş, unumuz bitmiş. Fırınlarımız da kararmış, kalplerimiz gibi!
Gerçekten de en güzel hediye kitapmış. Meğer onlar benim en sadık dostlarımmış.
Sayfa 71
İnsan insanı unuturmuş meğer Aynalardan saçlarımdan utanıyorum Bir gün beni de çürütür bu yalan
Reklam
93 syf.
·
Puan vermedi
Evrende var olduğumuz sürece kimin hayatımıza niçin girdiğini bilemeyiz. Doğrudan ya da rastlantı sonucu hayatımıza giren her insan meğer bir şeyler öğretebilmek adına giriyormuş..
Yaşama Fırsatı
Yaşama FırsatıMehmed Alagaş · İnsan Dergisi Yayınları · 2009196 okunma
İnsan, kaybettiği mutluluğunu aramaya çıkarmış meğer çıktığı yolculuklarda.
Sayfa 249Kitabı okudu
Daha önceki yalnızlığım yalnızlık değilmiş, gerçek yalnızlığı bilmiyormuşum meğer.Ancak üç gün dayanabildim.Sonra dünyam karardı.
Sayfa 118 - ÖtükenKitabı okudu
Örümcek ağından bir hayatım varmış meğer, dokununca dağılıverdi.
Reklam
Kaybettiğimi sandığım şeyi meğer hiç kazanmamışım.
Meğer nerede olduğunu bilmeden onu özlemek ne kadar kolaymış. Yirmi yıldır vuslata hiç bu kadar yakın ve hiç bu kadar uzak olmadığımı düşündüm.
Yastığını koklaya koklaya öğrendim İnsan bir kere ölmüyormuş meğer...
Sayfa 69
Dönüşü olmayan biricik şeymiş zaman Yaşamak meğer ne büyük bir kazançmış.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.