MEHMED ÂKİF ve REFORMİSTLER...
Allah kimseyi îmânsızlığa düşürmesin! İşin başı, kökü, esası, ruhu olan îmân elden gitti mi; insanın aklı mantığı da gider. Şu şanları, şöhretleri her tarafa yayılmış olan (Reformistler), Âkif'imiz rahmetlinin, o güzel ve akıcı üslûbu ile seve seve tercüme ettiği eserlerin sahibi, Şeyh M. Abduh ile Ferid Vecdi Bey'in düştükleri hâli görünce, şu Âyet-i Kerime'yi çok okur oldum: "Ya Rabbi, bizi, hidayetten sonra dalâlete düşürme. Bizleri hak ve hakikat yolundan saptırma..."
Sayfa 65 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, İmân Gitti mi, Akıl ve Mantık da Gider, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Safahat - Hâtıralar'dan
Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır; Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır, Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havfı Yezdân'ın... Ne irfânın kalır te'siri kat'iyyen, ne vicdânın.
Sayfa 68 - Diriliş Yayınları
Reklam
Ölüm bir son değil bir başlangıçtır. Nitekim ölülerin arkasından okuduğumuz Fatiha da, Kur'an-ı Kerim'in başlangıç sûresidir.
Sayfa 56 - Diriliş Yayınları
Bir savaşta, askerleri heyecanlandırmak için komutanın yaptığı bir konuşmadır Âkif'in şiiri. Ama savaş bittikten sonra, şehit olanlar için dikilen anıt ve kitâbedir, o kahramanlığın destanıdır Yahya Kemal'inki.
Sayfa 49 - Diriliş Yayınları
İslâm ve realite. İşte bu iki kelime, Âkif'in bütün şiirini özetler.
Sayfa 39 - Diriliş Yayınları
Mehmed Akif
"Değil mi, cephemizin sinesinde iman bir, Sevinme bir acı, bir, gaye aynı, vicdan bir; Değil mi, sinede birdir vuran yürek.... Yılmaz! Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz!"
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Ortalığı öylesine bir yokluk kaplamıştır.
Sayfa 22 - Diriliş Yayınları
Sırat-ı Müstakim
Mehmed Akif'in -heyhat ki, o da kendini reformculara kaptıranlardandır- sandığı gibi: "Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı..." değil de, yine aynı vezinle: "İslam'ın idrakine söyletmeliyiz asrımızı..."
Sayfa 4 - Mehmet AkifKitabı okuyor
İLMİ VAR İRFANI YOK!..
Yozgatlı Müderris İhsan Efendi, Mehmed Âkif Bey'den duyduğu bir anekdotu anlattı: "Esterâbâdi'nin bir beyti var. Beytü'l kasîddir, mısra-ı bercestedir, hakkında ciltler yazılsa, şerhi bitmez. Beyit şudur: "Âlimanrâ ilm hest ü râz nîst / Mürgânrâ bâl hest pervâz nîst!.." Bu Farsça beyitin kısa mânâsı: "Âlimler görüyorsun ilmi var irfanı yok. Kuşlar görüyorsun, kanadı var, uçması yok..."
Sayfa 383 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Müderris Yozgatlı İhsan Efendi-, Mehmed Âkif'i Nasıl Tanıdım ve Sevdim, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Mehmed Akif'in 2. Hamid'e yönelik birçok ağır ithamı bulunuyordu. Örneğin, kalabalık koruma ordusu nedeniyle namazını dahi halktan kopuk kıldığını düşündüğü Hamid için şunları yazacaktı; Kafes arkasında hanımlar gibi saklıydı Hamîd Koca şevketli! Hakikat bunu etmezdim ümîd. Belki kırk elli bin askerle sarılmış Yıldız; O silahşörler, o al fesli herifler sayısız. Neye mal olmada seyret, herifin bir namazı: Sade altmış bin adam kaldı namazsız en azı! Hele tebziri aşan masrafı, dersen, sorma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.