Doğan Avcıoğlu'nun eseri benim açımdan Kurtuluş Savaşı'na dair pek çok yeni bilgiyi ve perspektifi kazandırması açısından önemli. Anılar, aktarımlar ve önemli kaynaklarla meseleler derinlikli ve akıcı bir şekilde anlatılıyor. Bu akıcılık böylesi bir kitap açısından önemli. Kurtuluş Savaşı'nın bize anlatılandan böylesi farklı bir şekilde anlatılması açısından kitap önemli bir kaynak olarak kullanılmalı ve mutlaka okunmalı.
Kemal Tahir'in üslubu bu zamana kadar okuduğum hiçbir şeye benzemeyen çok farklı bir üslup. Dilin kullanımının yanında gerçekçiliğin kullanımı da son derece güçlü. Erken Cumhuriyet dönemi İstanbul'unda gezintiye çıkmış gibi hissettiren kitabın giriş bölümündeki cinselliğin ve erotizmin kullanımı da son derece güçlü. Sakil durma ihtimali yüksek bir meseledir bu ancak Kemal Tahir çok ustaca kuruyor metni.
Kitabın bir başka özelliği de yayınladığı 1969 yılındaki siyasi gündeme dair söyledikleri. Kitap Mustafa Kemal'e yapılması planlanan suikastin üzerinden İttihatçılığı ve İtttihatçılığın içerisinde şiddet unsurunun artık patlamaya başlamasını anlatıyor. 1969 yılı özelinde özellikle 60'larda Türkiye'de yükselen Sol hareketlerin 70'lerin başına kadar izlediği yola dair bir yansıma da görülebilir kitapta. Suikast ile bir yere varılabilir mi? Şiddet ile bir şeyleri değiştirmek mümkün mü? gibi sorular İzmir Suikasti üzerinden 1960'lı ve 70'li yılların devrimci şiddet anlayışına dair bir sorgulamayı da beraberinde getiriyor ki Kemal Tahiri büyük bir yazar yapan da bu.
Kurt KanunuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20184,457 okunma
"Hayata onu bütün ayrıntılarına kadar kafamda yaşatarak atıldım ve tıpkı önceden okunmuş bir kitabın kötü bir taklidini okur gibi bunaldım, tiksinti duydum"