Yaşamaktan ne kadar yorulduğunu hissetti.
Sayfa 178 - İthakiKitabı okuyor
"Hayat, bu çetin ve karmaşık kudret, bütün heyetine rağmen, tesadüf denilen oyuncakların elinde ne âciz, ne önemsiz bir durumdadır..."
Reklam
O zaman, eğer iş bu kadar kolay olsaydı sonunda mükafatı kazanmanın hiçbir kıymetinin kalmayacağını düşündüm. Buna hak kazanmak için zeka, emek ve zahmet hatta daha ileri giderek eziyet, felaket, bela gerektiğini itiraf ettim!
Sayfa 18
Hayat, bu çetin ve karmaşık kudret, bütün heybetine rağmen, tesadüf denilen oyuncakların elinde ne aciz, ne önemsiz bir durumdadır...
Sayfa 1
Öyle bir yer olmalı ki insan kalabalıkta yaşamalı, fakat içine girmeden…
Dünyada huzur ve rahatın hep şüpheden doğduğunu görüp kendini kederlendiren şeylerin de hep kendi hayal gücünün, kendi seçimlerinin ürünleri olduğunu düşünerek kendine, ruhuna karşı bir şey yapamadığından, kendini iyileştirmek için bir çare bulamadığından, deliren bir gazap ve öfke hissediyordu.
Reklam
"bırakacak mıydı? saadetlerinin böyle hiç görülmeyen, hissedilmeyen fakat tesir eden, tahrip eden ve bir gün bir büyük ceriha [yara] halinde meydana çıkacak olan bu kurdunu bırakacak mıydı?"
Sevmek için en evvel lazım olan şey ruhların yakınlığıdır
Ah, niçin ondan hep elinden gelmeyen şeyler isteniyor, hiç onun arzusu sorulmadan, ne kadar acı çektiği, çekeceği merak edilmeden niçin ona böyle eziyet ediliyordu?
Sayfa 169 - İthakiKitabı okuyor
Reklam
Oradaki halk yaşamıyor, gaflet ve miskinlik içinde uyuşmuş, yalnız bitkisel hayat sürüyor.
... her şeyde hayal kıran bir biçimsizlik, bir küçüklük var.
... hakikat o kadar kötü, o kadar çirkin, o kadar yıkıcı ki...
Zannediyorum ki orada nefes almak mesut olmak demektir.
Nedir varlığımızın derinlerindeki bu çürümüşlük, bu çamur, bu fırtına…
Sayfa 156 - İthakiKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.