196l'de TlP'in kuruluşunu gerçekleştiren 12 sendikacıdan biriydi. Bir yıl sonra kurucular, partiye canlılık kazandırmak amacıyla partinin kapısını sosyalist aydınlara açtılar. Mehmet Ali Aybar ken disine önerilen TlP genel başkanlığını kabul etti ve parti 1965 seçimlerinde 15 milletvekili kazanarak Meclis'e girdi. Türkler, TİP içinde sendikacı blokuyla birlikte Aybar'ın yanında yer aldı.
"Batı dünyası ilim ve fende ilerken biz Müslümanlar ne yaptık? Her şeyi Allah'a havale ve emanet edip tembellik, cehalet ve bağnazlık içinde donup kaldık."
Mehmet Akif Bey
Sayfa 522Kitabı okudu
Bozkurt; Türk uruklarının en büyük töz (totem)lerinden biridir. Hun Türklerinin bir kolu olan Tu-cje'ler, kurt'tan türediklerine inanırdı. "Büyük dedelerini kurt, kendi yavrularıyle birlikte güdüyor, inine götürerek besleyip büyütüyor". Bu yüzden bayrakların üzerine kurt kafası bulundururlardı Türk kabilelerinde, kurttan geliş
Sayfa 135 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
1974 yılı 12 Mayıs Pazar Günü, Meriç'in Nasuhbey Köyü yakınındaki bir yatırın çevresinde yapılan "Dallık" şenliğine katıldık. Burada, Hidirelleze, bu isim veriliyor. Hidrellez de diyorlar. Köye adını veren Nasuhbey, Osmanlı akıncı beylerinden Hacı İlbey'in kumandanlarından imiş, "Dallık" adı, yeşillik, bahar ifadesi
Sayfa 94 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Türk uruk ve ulusları, her vesile ile kurban keser ve bütün oba halkına dağıtırlardı. Geleneğini kaybetmemiş olan yerlerde bugün bile böyledir. Doğum, sünnet, düğün, bahar bayramı, ölüm ve diğer vesilelerle, kurban kesen, aş veren, hayır yapan Türkler, binlerce yıl önceden, bugüne örnek olacak bir sosyal adalet gercekleştirmişlerdir. Tenceresinde et kaynamayan yoksul kimseler, dayanışmacı bir topluluk içinde, her gün bir sofraya dâvetli idiler. Bu töre, İslâmiyetin yüksek prensipleri ile de beslenince, daha güçlü hale geldi. Türk'lerin, sosyalizmden, sosyal adalet dilenmeğe ihtiyaçları yok. Yeter ki, kendi değerlerini bilsin ve onu modern hale getirebilsinler.
Sayfa 83 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Eski Türkler, yas alâmeti olarak, atlarının kuyruklarını keserlerdi.
Sayfa 76 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu