152 syf.
·
Not rated
Silav dostno!
Ji ber kû ev pirtûk bi Kurdîye min xwast ez vê nivîsê jî Kurdî binivîsîm. Ji xeynî pirtûkên helbesta, min pêşîya niha pirtûkê Kurdî nexwandi bû. Ev pirtûj ji bo min ya yekemîn bû. Pirtûkên Mehmet Uzun jî ya yekem min xwandî jî ev e. Min ji vê pirtûk ê gelek hez kir û ez bûm dostê Evdalê Zeynikê. Min gelek car navî wî bihîstî bû lê rastî min nizanî bû jiyana wî visa bi kûl û derda derbas bû ye. Lê ez dibêm her mirovêkê bi nav û deng jiyana xwede tengayî û rezilî kişandîye. Kêfa min gelek ji va rojên Evdalê Zeynikê re hat. Dest û dile Mehmet Uzun saxbê. Bimînîn nav stran û xweşîye de. Bi Kurdî bixwînin û bi Kurdî binivîsin. :)
Rojek Ji Rojên Evdalê Zeynikê
Karakter ve şahsiyet denilince bütünlük ve süreklilik anlaşılır. Her insan hayat karşısında kendi mizacına göre bir tavır alır. Bunda elbet, çevrenin de rolü vardır. Uzun yıllar belli davranışları benimseyen insan, onları kolay kolay değiştiremez.
Kant’ın ahlakını alıp almama konusu Cumhuriyet’in ilk yıllarında uzun tartışmalara konu olduktan sonra Şükrü Saraçoğlu’nun 1942’de “Bizim için Kantçılık, bir metot meselesi olduğu kadar ve laakal o kadar bir ahlak meselesidir” demesiyle topyekun Kantçılıkta karar kılınmıştı… Buna karşılık Marburg okulu çizgisindeki Mehmet Akif, Kant’ın sadece bilgi ve sanat kuramının alınmasını, ahlakının ise zinhar alınmamasını şu dizeleriyle dile getiriyordu:
“Alınız ilmini Kant’ın, alınız san’atini,
Veriniz mesainize hem de son sür’atini,
Fakat Kant’ın ilmine dönsün yüzünüz,
Çünkü yaşamak kabil değil artık bunlarsız,
Çünkü milliyeti yok sanatın, ilmin yalnız.”
Böylece Akif Kant’ın kozmopolit ilim ve sanat anlayışını kabul etmiş, fakat ahlakta Fichte’nin milli duruşunu tercih etmiş görünmektedir.
"Türkiye Barışını Arıyor" konferansında Mehmet Uzun umuda söyle tarif eder:
"Umut, imkansız bir sevda değil, imkansızı gerçeğe dönüştürecek bir yol haritasıdır."
Sayfa 131
