84 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Herkese merhaba ben daha önce neden Melisa Kesmez Kitaplarını okumadım diye kendime kızıyorum. Küçük yuvarlak taşlar kitabına bayıldım nasıl güzel nasılda içime dokundu hikayeler bu kadar kısa bir kitabın etkisi bende büyük oldu. Kitap birbirine bağlantılı üç hikayeden oluşuyor Nergis (anne), Elif (çocuk),Mehmet(baba) hikayelerini okuyoruz. Önce Nergis anlatmaya başlıyor. Yalnızlığını, anneligi, evliliği, aşkı ve daha birçok hissini dile getiriyor. Özellikle annelikle olan derdini içinde neler yaşadığını anlatirken nasıl da kendimi buldum bende aynı onun gibi hissettim. Anne olmadan kimse anlayamaz bence Nergis'i. Kitabın duyguları o kadar derin ki altını çizdiğim çok sayfa oldu. Sonra Elif anlatmaya başlıyor ve orada da görüyoruz ki kızlar annelerinin kaderini bir şekilde yaşıyor ve en son Mehmet'i okuyoruz. Başlayıp biten aşklar, terk edilişler,mutsuzluklar, annelik halleri, yalnızlıklar, caresizlikler , yarım kalan hesaplar , pişmanlıklar, çocukluktan kalan tatlı hisler, yuzlesmeler, umutlar. Kaybedişlerin ve hayata yeni başlangıçların kitabı Küçük Yuvarlak Taşlar. Çok sevdim ve keske daha uzun olsaydı hemen bitti diye kızdım biraz. Yazardan başka kitaplarda okumak istiyorum eğer siz okuduysaniz önerilerinizi bekliyorum
Küçük Yuvarlak Taşlar
Küçük Yuvarlak TaşlarMelisa Kesmez · İletişim Yayınları · 20223,411 okunma
182 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
İzmir'in kavakları dökülür yaprakları İzmir'in kavakları dökülür yaprakları Bize de derler Çakıcı yar fidan boylu Yakarız konakları... Hepimizin bildiği bu türkünün kahramanı Çakırcalı Mehmet Efenin hayatının anlatıldığı, Yaşar Kemal'in anlatımı ile su gibi akan bir kitap. Ben Yaşar Kemal'in 29 harften fazla kullandığını söylerim kendime zaman zaman, bir yazar ki bu kadar dolu, bu kadar güzel bir anlatımı nasıl becersin yoksa, yine büyüleyici bir anlatım, okurken orada yaşar gibi oluyorum kitabı. Hayatı boyunca bin kişinin üstünde cinayet işleyen Çakırcalı Mehmet Efe, buna rağmen halk tarafından çok sevilen , çok sayılan bir Efe'dir, Düze indiğinde de, dağa çıktığında da hükümet yerine halk Efe'ye gelir ve Efe bir çeşit hakim edasıyla adalet dağıtır. Osmanlı uzun yıllar boyunca Efe'nin peşine düşmüş ama bu adamı yakalayamamıştır. En sonunda Yüzbaşı Bey, Düzce'de eşkiyaların kökünü kurutmus ve Ege'ye Çakırcalı Efe için tayin edilmiştir. Tamamı Yüzbaşının verdiği notlardan, Yaşar Kemal tarafından yazılan romanın son bölümünde anlatımı tamamen Yüzbaşı'ya bırakır yazar ve kitabın finali de hemen herkes tarafından bilinmesine rağmen büyük bir istek, büyük bir heyecanla okunur. Yaşar Kemal'in eşsiz eserlerinden biri Çakırcalı Efe, hem dönemin eşkıya efe kültürü hem de Osmanlı eşkıya çekişmeleri için de bir kaynak olduğundan dolayı, okunması gereken eserlerin başındadır bana göre. İyi okumalar.
Çakırcalı Efe
Çakırcalı EfeYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20125.2k okunma
Reklam
Gıda Gibi Enzimler de Çeşitlidir Önceki sayfalarda sindirim sisteminin de kendine göre bir yapısı ve programı olduğunu ifade etmiştik. Nitekim midemizin her bir gıdaya hazmetmek için ürettiği enzimler birbirinden farklıdır. Farklı enzimler gerektiren yiyecekler birlikte yenildiklerinde, midemiz ilk yeniliğini esas alan bir hazım programı başlatır
Bu korkunç ittifaktan haberdar olan devlet, Edirne’de büyük bir meclis toplayarak durumu uzun uzadıya gözden geçirdi ve nihayet sadrazamın Edirne’de yönetimin başında kalarak, buradan çeşitli cephelere ayrı ayrı komutanlar gönderilmesi kararlaştı. … Bütün Osmanlı devleti savaş için harekete geçirildi. Nihayet devlet çeşitli cephelerde yapacağı çetin savaşlarda, özellikle de kuzey cephesinde Kırım Hanlığı’nın kendisi için birinci derece önemli bir yardımcı olacağını anlıyordu. … 1684 yazında müttefikler her yandan saldırıya geçtiler. Haziran ortalarında kuvvetli bir Avusturya ordusu Karl von Lothringen’in komutanlığı altında Budin’i hedef alarak saldırıya başladı. Düşman, ilk atılışta Budin yolu üzerinde Vişegard ve Vayçen kalelerini ele geçirdi. Vayçen önünde düşmana karşı giden Budin valisi Kara Mehmet paşa komutasındaki ordu bozuldu. Bu savaşta 8000 Tatar ile Nurettin Azamet Giray da bulunuyordu.
Sayfa 207 - Osmanlı devletine karşı mukaddes ittifakKitabı okudu
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Sevgili kitap dostlarım size bu kez o kadar güzel ama güzel de az kalır muhteşem bir kitapla geldim ki okuyalı iki aya yakın oldu hala etkisindeyim ,çok spoiler vermeyeceğim ben geç okuduğuma ,ön yargıma pişman oldum siz kitaba geç kalmayın ,ben bu tarz kitap okuyamam bilirsiniz Ahmet Ümit kitaplarını bile hep yarıda bıraktım ama bu kitabı her sayfa çevirdiğim salisede heyecan yapacak kadar çok sevdim. Hanzadenin intikamını almak için nasıl baltolu hano’ya döndüğünü ve komiser emniyetin en gözde polisi ve Türkiye’nin sherlock holmes ‘I komiser Muharrem’in olayları nasıl üstün zeka ile çözdüğü ve bir sürü macera dolu sürükleyici olaylar bu kitap da mutlaka ama mutlaka okumalısınız ben bittiğinde uzun süre boşluğa bakmıştım ne kadar güçlü kadınlar var diye
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde
Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun PeşindeMehmet Işık · Yaka Yayınları · 2023245 okunma
Birçok bakımlardan dikkate şayan olan bu nutku ayrıca uzun uzun tahlile tabi tutmaya lüzum görmüyoruz, fakat büyük Türk hükümdarının, düşman ordusunun sayıca kat kat üstün olması maddi unsuruna karşı, o anda camilerde dualar eden Islamların teşkil ettiği manevi desteği ortaya koymasını belirtmeden geçemeyeceğiz. Arkalarında bütün İslam dünyasının bulunduğunu bilen Türk ordusunun nasıl bir ruh haliyle mücadeleye atılacağını kestirmek kolaydır. Diğer taraftan, aynı Türk hükümdarı ordusuna şu iki şıktan birini tavsiye etmektedir: Ya toptan şehit olarak cennete girmek, manevi mükafata nail olmak yahut zaferi kazanarak maddi servete kavuşmak. O, üçüncü bir şıkkı, mağlup olma veya ricat şıkkını kabul etmemektedir. Savaşın mahiyetini belirttikten sonra Alp Arslan'ın ordusu mensuplarını savaşa katılıp katılmamakta serbest bırakmasının onların şevkini daha da arttıracağı meydandadır. Hele bütün sıfat ve salahiyetlerini terk edip, kendisini de onlardan biri olarak ilan eylemesinin yaratacağı psikolojik havayı kestirmek güç olmasa gerektir. Zira Alp Arslan'ın ordusuna onlardan biri olduğunu söylemesi demek, aynı zamanda ordusunu teşkil eden her askere kendisi kadar kıymet verdiğini, diğer tabirle onların her birini kendisi seviyesinde telakki ettiğini göstermesi demektir.
Sayfa 278Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.