Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Ben bir öğretmen adayıyım kitabı o heyecanla okudum ve bir kez daha iyi ki öğretmenliği yani yaşam biçimi olan tutkumu seçmişim dedim. Kitabı okurken benim gözümden bu zamana kadar öğretmenlerim geçti. İyi ve kötü örnekler vardı ama şöyle diyorum o kötü öğretmenler de benim hayatım da olmuş ki en azından ben onlar gibi öğretmen olmayacağımı
Tecrübeler...
Benim için paha biçilmez bir hediyedir. Hayatta belli yaşa gelmiş ve yaptığı işte iz bırakmış insanları dinlemeyi onlarla sohbet etmeyi hep çok sevmişimdir. Elimden geldiğince tecrübelerinden faydalanıp hayatımda uygulamaya çalışıyorum. Bu kitapta da aynı şeyi yapacağım. Sanki Doğan hocaya sorular soran ben ve hep o cevaplarını merak ettiğim soruların karşılığı Doğan hoca... Vefatından sonra bile bizlere bir şeyler anlatan anlatmaya devam eden güzel insan. Mekanın cennet olsun. Hayatından yaşadıklarından ve tecrübelerinden yararlanmaya devam ediyoruz. Nurlar içerisinde uyu. Amin.
160 syf.
10/10 puan verdi
Kalple okunan ve kalple anlaşılabilecek ender kitaplardan…
Kalbi olanlar okumalı bu kitabı bu yüzden…
Hakikati ararken Hakk’ı bulan bir kalbin, bir ruhun hidayet yolculuğu bu…
Tertemiz kalplerin özünden uzaklaştırılarak kire paşa bulanma sürecini, hakikatin ışığından mahrum olma hallerini en açık şekilde Ayşe Şasa kendi öz hikayesiyle ortaya koymuş. Allah’ı anmak için kul olmak için yaratılan şu insanların nasıl kötü yollarda debelendiğini, nasıl bu durumlara düştüğünü anlatmış satırlarında.
***
Yaşadığın hayata üzülme, belki de senin hayatın başkalarının hayalidir…
Evet bu söz çok doğru… Ayşe Şasa belki de yaşadığımız hayatı elde etmek için nelerini vermezdi, kim bilir? Biz ise sahip olduklarımızın kıymetini ne kadar biliyoruz acaba?
***
Zengin ve tanınan bir aile içinde dünyaya gelmek çoğu insanın hayalleri süsler. Ama Ayşe Şasa için bu hayat ona kabusu yaşatmıştır. Ki kendisi “Hayatımın yarısı kabustan ibarettir” diye açıklamıştır. Çocukluğundan itibaren yaşadıklarını anlattığı bu kitapta yazar hayatının hüzün, acı, yalnızlık, terkedilmişlik hisleri ile dolu olduğunu aktarmış anılarının içinde. Çile çekmeden dirilemez insan. Bu zorluklar aslında Ayşe Şaşa için bir rahmet olmuş ve Allah’a yaklaşmış, hakikat ile buluşmuş. Kalbinin İslam’a açılması da ödülü olmuş bir yerde.
***
Bir ruhun dirilişini,
bu güzel hidayet yolculuğunu
okumak çok keyifliydi.
Mekanın cennet olsun Ayşe Şaşa.
Kitapla ve muhabbetle kalın.
.
.
Kitabı bugün bitirdim ve yorumunu paylaşmak istiyorum. Yorumu yazarken de ağlıyorumKitabın yarısından sonrasını ağlayarak okudum ve uzun zamandır ilk defa bir kitap beni hüngür hüngür ağlattı. Ah Rıza ,nur içinde yat inşallah mekanın cennet olsun
.
56 yılında doğan ailenin en küçüğü olarak dünyaya gelen Rıza mutlu sağlıklı bir ömür
128 syf.
10/10 puan verdi
Hayranlığıma hayranlık kattıran adam, üstat Sezai Karakoç. Kitaplarını okumak her defasında farklı hissettiriyor bana. İncilerin dizilip zarif ve güzel bir kolye yapılması gibi kelimeleri adeta dizmiş şair. Etkileyici, manevi aşkla yazılan birbirinden güzel ve derin hislere boğan bir eser...
Hızır'ın dilinden dünya tasvir ediliyor. Sezai Karakoç 40 gün boyunca deniz kenarında bir saatini ayırıp Hızır ile randevusundan doğan ve sonsuzluğa karşı haykırılan şiirler. İnsan adeta bir zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissediyor. Çok güzel dizeler var.
Sezai Karakoç Hızırla Kırk Saat 2 adlı şiirinde modern kentlerin sevimsizliğini, insanların sevgisizliğini ortaya koyarken sadece şehrin atlarını sevimli bulur:
Bir kentten daha geçtim
Buğdayları yakıyorlardı
Yedikleri pirinçti
Birbirlerine açılan borular gibi üfürüyorlardı
Sonra birbirlerinden borular gibi çıkıyorlardı
Pirinçler gibi çoğalıyorlardı
Atlarını yalnız atlarını cana yakın buldum
Öpüp çıkıp gittim yelelerini
İyi ki tanıdım seni, iyi ki geçtin bu dünyadan...
Kabrin nur, mekanın cennet olsun üstat.
Kesinlikle çok önemli tavsiyelerin bulunduğu ve çok güzel bir yaşamın birikintileri. Herkesin okuması gerekir. Doğan hocayı rahmetle anıyorum mekanın cennet olsun güzel insan...
Yaşar Kemal bize kısacık bir öyküyle Çukurovayı anlatıyor yine.Tarım aletlerinin kullanılmaya başlamasıyla gelen işsizlik,yokluk,açlık,umutsuzluk...
İş arayan arkadaşların umuda yolculuğu ve bu sırada bir köylüden duydukları sözde her derde derman olan Hüyükteki Nar ağacını bulma istekleri.Gerçekten güzeldi okurken sizi içine çekiyor ve sonu gelmeden bırakamıyorsunuz.
Ne güzel yazmışsın Yaşar Kemal...
Mekanın cennet olsun.
