"Utanç dolu bir hayat yaşadım." cümlesi ile kitaba giriş yapıyor sevgili okurlar. İlk cümleden merak uyandırmaya başlıyor yani. Bu merak duygusu ile okumaya başladım ve devam ettikçe karşılaştığım ifadeler, hisler ve düşünceler ilgi çekici bir hal aldı.
Toplumda yani insanlar arasında kendi olarak yaşamakta zorlanan, hislerini , düşüncelerini saklayan ve hep rol yapmak zorunda olduğunu düşünen Yozo'nun hikayesi. Çocukken üstlendiği soytarı rolü ile başlıyor hayatın maskelerini takmaya.
Yozo'nun hikayesinde özellikle kendinizden birşeyler bulursanız eğer severek ve ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
Yarı otobiyografik bir kitap ve Osamu Dazai'nin uzun yıllara yayılan edebi intihar mektubunun son bölümü olduğu söyleniyor.
Japon edebiyatından okuduğum ilk eserdi ve kesinlikle sınıfı birincilikle geçti.
İncelememe kitabın ilk cümlesi ile başladım, bitirirken de son cümleler ile nokta koymak isterim.
"Artık ne mutlu ne de mutsuzum.
Her şey geçip gidiyor.
Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde" insan" dünyasında tek gerçek şey bu.
Her şey geçip gidiyor.
Bu yıl yirmi yedi yaşına gireceğim. Saçlarım beyazladı diye insanlar genelde kırkımı geçtiğimi sanıyor. "