Miraya Mektuplar (Picaso Lucci)
Baharın ilk günleri insanlar kalın giysileri kıyı köşelere bıraktığı zamanlar. İstanbul içinde bir kadın gülümsüyor bir ara sokak başında koyu renk etaminli elbisesi üstüne bahar çiçekleri konmuş saçları öne doğru kendini izliyor. Merhaba! hatırlıyorsun dimi? O günü o anı bir gülümseyişine bir gülümseyiş daha eklemiştin bir bahar günü. Rahat ayakkabıları ince beli; minik parmakları hoşgeldini gözlerinden tüm şehire yayılıyordu, kokusu bir başka bahar bir başka mevsimin tanımı gibi yokki öyle bir mevsim. İlk Adımlar saĺına salına bir şehire dokunuyordu zoruna gitmişti koca bir şehrin kimbilir böylesine şansın bana çıkması bahar tomurcukları bayram yeri, açtı açacak milyon ruhlu şehirden bir kadın geçiyordu gözlerimin seyrinde, ta ki kahvaltı masasında naber diyene kadar öyle bir bahardı ki; şahitler gökyüzünde beyaz kanat ćırpıyordu. (Bir bahar günü 2016 Nisan) 🍃🍂🍁💌
Miraya Mektuplar (Picaso Lucci)
Koca gözlü dünyam. Nasıl bir başlayış güne kelimede cümlede herkesin bir dünyası var bir dünya içinde bir tek dünyası olan. Benim dünyam koca gözlü; bazen bir buğu sarar göz kıyılarını bazen gözyaşı hepsi bir çift gözün meziyeti, bunca duygunun bir göze sığması işte bir dünya içinde bir dünya başlatıyor. İki dakikalık bir yolculuk bu, sanki git git bitmiyor bitirmek istiyen kimki zaten karası sarmış gözlerinin o donuk hali kaç atlıyı koşturuyor göz içlerinde. Bir sonbahar koleksiyoncusu gibi hissediyorum kendimi hiç böyle bir koleksiyoncu duydunmu? yapraklara farklı isimler koydum. Her isimde seni anıyorum sarı yeşil kahve bir çok renk içinde solmuş tüm mevsime rağmen bir eylül yaşıyorum, gözlerinden başlayıp yaprak hışırtılarına kadar; basmadan kırmadan tüm isimlerinin sen olduğu zaman içinde başka bir zaman gözlerin diyerek... 🍃🍁🍂🍃🍁🍂🍃🍁🍂🍃🍁🍂🍃🍁🍂🍃🍁🍂🍃🍁🍂🍃🍂🍂
Reklam
(Gizemli Mektuplar) Picaso Lucci
Bir insan öyle oturup hemen bir yazı bir duygu yazamaz; yazsa bile anlam veremez kolaymı bir kalemi oynatmak onca yükün içinde yürekten geleni düşürmeden kırmadan en zor doğa eylemidir.Kolaymı sanıyorsun? Karşımda bir sayfa elimde duygular; mektup olmayı bekliyor, mektup zarfta, duygular yolculukta, kadın çok uzakta... Senin yazdığın sayfalar geldi yüreğime yakıp yıktığım ateşi geri çevirebilirmi hislerim, ateşten su üretebilir mi ? "İMKANSIZ" değilmi. Zaten ne kadar imkansızlık var ise tutmuş bizi sarmış sinir hücrelerimden ne zaman intikam alıcam bunu sayfalarda onları asarak mı? Bunu başarabilmek se yazıyorum idamın sehpasında acımadan kelimeden cümleye geçerken, kalemimi kırıyorum kendi hücrelerime karşı bir ölümü hiç bu kadar yakıştırmamışken sen çıkıp ordan bir mektup gibi gülümsemen yokmu?
Gizemli Mektuplar (Picaso Lucci)
Belkide hiç görüşemeyiz kuşkun vardı bunu hissetmiştim o masum bakışlarında kısa bir mutluluk gibi gelsede buna sessizce razı olmuştun. Ama öyle değildi başka bir şey oldu tüm o zamanları yıktım adını sonsuz bir zamana yaydım. Hiç seven gidermi sevilen biri tarafından belki yokum hiç olmayacağım hayatında fakat bizim yolumuz başka o sessiz dünyanın arka bahçesinde özgürüz ikimizde, ruhum ruhun ile özel.
Gizemli Mektuplar (Picaso Lucci)
Sana kızamıyorum bu bir tür işkence içimde aslında. Üstten aşağı doğru beynim çekiliyor kalbimin tüm zerreleri doluyor beynimin tüm hücreleri öylece sıkışıp kalıyor kıskıvrak. Yüreğimin ettiği bu eylem bir yandan güzel bir mutluluk iken bir yandan hükümsüz kalmama neden, neden diyorum ben böyleyim. O kadar deli halim bir anda yok oluyor o bir an başka tarifi yok...
Gizemli Mektuplar (Picaso Lucci)
Bugün sana yediğin yudumların bendeki halini yazmak istedim. Her yudumunda bir can alıyorsun içine o küçük lokmaların boğazından süzüşülündeki ben öyle mutlu öyle tarifsiz ki bunu defalarca izlemiştim. Senin bedenin benim bedenimden önce ruhuma dokunan o yemeğin ruh yansıması, benim başka mutluluğum o güzel lokmaların buna Beşiktaş şahit Kadıköy başka bir şahit duyguların doyumsuz haliyle...
Reklam
Gizemli Mektuplar (Picaso Lucci)
Gece öylece izliyor yanımdaki seni biz olma gerçeğinin bir oda dolusu ruhlarımızın kaçak hali. Yastığın yatay hali soluma sol elimin yanağımdaki en güçlü şekli o yumuşak yastığın bizi nasılda bir geceden bir sabaha teslim etmesi, solumdaki eylem yastığa çok şey borçlu. Elimi hissetmediğim anlar oluyor zaten birde bu da başka bir gece uykumun içine başka yok oluş gibi elim ayağım solum bir anda o anlık uyku içi telaşım. Karınca misali kolumun sanki bin yük taşımış gibi isyanı, az sonra hepsi bitiyor solun içindeki o büyük güç ile uykumdan indiriyor um seni öylece elim kolum oluyorsun bir çare, yüz mimiklerimi göremesemde uyku içinde sensiz mutluluk sarıyor....
Gizemli Mektuplar (Picaso Lucci)
Bu sabah adımlarım oldukça yorgundu yine sen çıkageldin bu soğuk havanın içinden hayalin başka mevsim gibi adımlarımdan yüreğime doğru öyle bir güç bazende böyle büyük yokluğun bir büyük güç olabiliyor kısaca varlığın varlığıma emanet gibi taşıyorken bir anda şehir küçülüyor biz büyüyoruz...
Gizemli Mektuplar (Picaso Lucci)
Şu an çok uzakta bir yerde senden benden uzak cümlelerde arıyorum ne seni bulabiliyorum ne kendimi bu tarifsizliği yazıyorum belkide eksik kalıyorum bu gece belkide başka gece bir yerde bir eylem başlatıyor yüreğim ve bu uzunca sürüyor....
71 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.