melali avam

Siz güzeller, bizim gibi güzel olmayanların, güzel dendiği vakit ne hissettiklerini bilmezsiniz. Hatta söyleyen bir ihtiyar olsa bile.
Sayfa 55 - can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kutsanan sabır yüklü halk!
Her yerde ve her zaman halk kitleleri sabretmek, katlanmak zorunda bırakılır. Sabır, uzlaşma ve yoksunluklar kitlelerin bir nevi görevi haline gelmiştir. Pek çok konuda saldırıya uğramış, küçümsenmiştir halk. Her yerde ve her zaman, “Halk sarhoştur. İnsanlar tembel, çalışmak istemiyorlar. İnsanlar kaba, açgözlü, acımasız,” denir ve en iyi becerdikleri şeyin sabır olduğu söylenir. “Açlık çekiyor, dönüyor, pislik içinde yaşıyor, yine de şikayet etmiyor, sabrediyor.” Herkes halkın sabrını övüyor, hayranlık duyuyordu.
Daima stoacılar gibi davranmak budalalıktan başka bir şey değil, boşuna harcamış olursun kendini.

Reader Follow Recommendations

See All
Neredeyse kar yağacak, böyle bir havada yaşamak yetmiyormuş gibi bir de bu konuşmalar…
Mutluluğu arada bir, gıdım gıdım, damla damla tadıp da benim gibi böyle birden yitirirsen, yavaş yavaş kabalaşır, kötücül biri olup çıkarsın.
Reklam
Öyle olmasına öyle, ama yine de ciddi olmayan bir şey var bu işte. Düşünceler güzel, ama inandırıcılıkları az. Yine de bütün kalbimle mutluluk dilerim sana.
Hareton için
Yazık ki yaban otlarının arasında iyi şeyler kaybolup gider. Çalıların arasından başlarını çıkarsalar da görülmezler. Ama böylelikle de toprağın bereketli olduğunu, daha iyi şartlarda daha kaliteli mahsul alınabileceğini anlarız.
Zorba, kölelerine işkence ettikçe köleler zorbaya başkaldırmaz. Herkes kendi altındakini ezer.
“Nefreti yok eden şiddet değildir; nasıl ki yaraları iyileştirmenin yolu öç almak değilse.”
Bazı kadınların evlilikten beklentileri
Evlilik, mutluluğu garanti etmese bile en azından ihtiyaçlarını koruma altına alıyordu.
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
Ey yaratan, ben mi istedim, çamurumdan beni, insanı yoğur diye, ben mi yakardım sana karanlıktan beni çıkart diye?
Kayıp Cennet’tenKitabı okudu
Kişiliğim kimi zaman sert, tutkularım da ateşliydi belki, ama tabiatım icabı bunlar çocuksu heveslere değil, öğrenme arzusuna yönelikti.
İnsanlar her konuda kendi konumlarını düşünceler ya da önyargılar üretiyor, belli bir toplumsal çevre içine düşüyor, onun düşüncelerini benimsiyorlar. Böylece içinde yaşadığımız çevreye bağdaşan belirli bir düşünce tarzı ya da sizce daha uygunsa bir çeşit aptallık kazanıyorsunuz, sizi anlıyorlar, siz diğerlerini anlıyorsunuz, onlarla yakın bir duygu ve düşünce birliğine giriyor, gerçekten o topluluğun bir üyesi oluyorsunuz. İnsan bankacı, mühendis, bürokrat, asker, ne bileyim daha neler oluveriyor… Ama hiç değilse bir şey oluyor, bir şey yapıyor, kafası orada burada değil, bir yerde oluyor. Sonu gelmez hayallere kapılıp gitmiyor.
Günümüzde insanoğlu çok daha makul, çok daha pratik, insan olmaktan önce bir tür insan ya da isterseniz özel bir hayvan olmanın deyin, çabası içinde.
203 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.