Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamadığında ve ölmediğinde, yaşayamadığında ve de ölemediğinde, insanın hayatı her türlü atılımdan yoksun kalır ve kendini, dünyayla iletişim kurmaktan geri çeker. Her türlü aşkınlıktan kopuk(kesik) bir şimdiki zamanın sularında yüzer.
Sayfa 74 - YkyKitabı okuyor
Neşe patlamalarımızın altında yatan ve bizi bir an bile yalnız bırakmadan her yerde bize eşlik eden bir melankoli.
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
Her yeni sonbahar, göreceğimiz son sonbahara biraz daha yakındır, ilkbahar ya da yaz için de bu böyledir; ama sonbahar, doğası gereği her şeyin sonunu hatırlatır, oysa ilkbaharda ya da yazın, gördüklerimizin sayesinde bunu kolayca unuturuz. Ama varlıkların rengarenk etrafa saçılmasına, rüzgârın değişen sesine, gece çökerken evrenin o inkâr edilmez varlığına yayılan, eskimsi huzura karşı belli belirsiz dikkatimizi uyandıran o duyguda, aceleci bir hüznün karaltısı, yol kıyafetleri içinde bir melankoli seçilir.
Yaşamsal hüzünde niyetlilik yoktur: Bir şeye yönelik tepki(cevap) değildir, o bir duygudur, alelade bir izlenim değildir. Yaşamsal hüzün, sadece psişik olarak değil, fiziksel bakımdan da bir yük ve bir baskı olarak yaşanır; bedende hissedilen belirgin bir yeri yoktur, sadece kalp ya da mide gibi göstergesel ve tercihsel yerlerle belirtilir.
Sayfa 57 - YkyKitabı okuyor
Anlaşıldığımı hissettiğimde, kendimi kötü hissetmez oldum. Hastalığımı tamamen insani bir olay olarak değerlendirmemin bana yardımı dokundu. Bir başkasının beni insani açıdan anlamasının bana çok çok yardımı dokundu. Kendimi yalnız hissetmiyorum.
Sayfa 53 - YkyKitabı okuyor
Önceden gelecek beni korkutuyordu çünkü onu şimdinin tekrarı olarak görüyordum.
Sayfa 53 - YkyKitabı okuyor
Reklam
Kendimi boş, çok boş hissediyorum. Kendimi hala kendim olarak hissetmiyorum. Kişi ve durumların elinde gibi hissediyorum. İnsan kendini kırık iki bacak üzerinde yürümeye mecbur gibi hissediyor. Kendimi paramparça hissediyorum. İnsan bu durumdayken korkunç bir acı hissediyor. Hiç ulaşılamayan bir şeyi aramak gibi bir şey bu.
Sayfa 46 - YkyKitabı okuyor
İdo Ben-Ami
“Hayrete varan şaşkınlık, erken modern Osmanlılar tarafından karmaşık bir duygu olarak kabul edilmiştir. Diğer hislerin yanı sıra, bu duygunun deneyimlemesi sonucunda bireyler korku, melankoli, şaşkınlık ve hayranlık hissederlerdi.”
Sayfa 29 - Toplumsal Tarih DergisiKitabı okudu
bazen şunu diyorum kendime sahi sen kimsin? peki asıl soru kime göre kimim? Tanrı, toplum, akraba, aile,arkadaş, manav, bakkal kime göre kimim? tamam toplum hastalıklı bir yapı da benim marjinalliğim ne kadar rasyonel ;ne zamana kadar marjinal olacağım, yalnızlık, arada kalmışlık, kimlik, statü endişesi veya değişikliği, falan filan, birde şu var sanırım para, cemaat /cemiyet kavramı, eş arayışı veya ruh eşi arayışında ki standart, kriter vs neye göre şekillendi, kendini aşmak derken gerçekten kendimimi aştım yoksa kendimi aşma arzusu içerisinde kaygı, melankoli, toplumdan uzaklaşma/farklılaşma derken şuan topluma uyum sağlamak ile eleştirmek arasında bir yerde kaldım sanırım, nihilizm, hedonizm, entelektüel kaygılar /yalnızlık vs derken şuan nerdeyim, ne istiyorum, ne amaçlıyorum veya neyin peşindeyim, kimim ben? (kim olduğum üzerine kimlik problemleri!!!)
Küllerin altında hâlâ için için yanan korları pek az kişinin görmesine izin veriyordu. Bunun farkında olmak için ona benim kadar yakın olmak lazımdı. Şimdi bile onun esrarengiz ürkek gülümseyişinin, acı, melankoli ve kararlılıkla dolu gözlerinin anısı peşimi hiç bırakmıyor..
Sayfa 115 - Alfa KitapKitabı okuyor
Reklam
Yıllar geçtikçe neden insanın gözünün içine bakmadığını anladım. Gözleri onu ele veriyordu; ince bir melankoli perdesinin ardında bu gözler keskin ve tetikte, araştırıcı, aynı zamanda berrak ve sertti..
Sayfa 114 - Alfa KitapKitabı okuyor
Melankoli ve kolonya şişesi Kalbim ile İzmir aynı şey mi? Boyunlarında simsiyah birer halka Kumruların hepsi de dişi mi? Gugukguk yusufçuk Nerdesin? Burdayım. Bekleyin, bekleyin geliyorum! Melankoli ve kolonya şişesi Hayatımın üstünde imkânsız kuşlar uçuyor...
Her varlık, başka bir şekilde okunmak için, sessizce haykırır. Bu haykırışlar karşısında sağır kalınmamalıdır. Simone Weil, Quaderni,1, s.258
Sayfa 7 - YkyKitabı okuyor
İnanıp da yanılanların her zamanki işleriyle haşır neşir olduğu, bilinçsizlikten dolayı acı çekerken bile mutlu olduğu gün, usulca bitiyor. Zaman usulca iniyor, sönen bir ışık dalgası bu, yararsız akşamdan yükselen melankoli, yüreğime işleyen, yanında sisler getirmeyen bir bulut. Usulca, tatlılıkla iniyor o anlaşılmaz solgunluk, - mütevazı soğuk toprağa usulca, tatlılıkla, hüzünle iniyor. İnsanı uyuşturmayan bir sıkıntının tekdüze, acı veren, görünmez külüne dönüşerek, usulca konuyor yere.
Hem varoluşun ötesinde inşa ettiğimiz her şeyi, dünyaya bir fizyonomi veren muhtelif tüm kuvvetleri, Mutsuzluk'a borçluyuzdur- çeşitliliğin mimarı, eylemlerimizin anlaşılır etkeni. Onun çemberine girmeyen şeyler bizi aşar: Altında edilmediğimiz bir olayın bizim için ne anlamı olabilirdi ki..? Birkaç eksiksiz melankoli örneği ve birkaç benzersiz intihar dışında, insanlar, tarihi ve tarihin yüz buruşturmalarını doğurmak için tıka basa alyuvarlarla doldurulmuş kuklalardır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.