152 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 3 days
İkinci Dünya Savaşı hakkında okuduğum kitapları düşünüyorum… Ne kadar büyük bir gedik olduğunu Hava Savaşı ve Edebiyat’ı okuyunca farkettim. Umarım es geçmeseniz bu kitabı. Sebald, savaşın sonunda yerle bir edilen Alman şehirlerinden 1954’ten sonra yaratılan eserlerde bahsedilmediği, suskunluk kültürünün aile sohbetlerinden tarih yazımına kadar yayılmış olduğu ve kolektif hafızada yer etmediği görüşünde. Bu konuya kitaplarında az da olsa değinen yazarların eserlerini de inceliyor, eleştirilerde bulunuyor. Sadece Böll’ün Melek Sustu romanı bu dehşetin derinliğini biraz olsun aktarabilmiş. Fotoğraflara yer vermiş, Sebald romanlarında da fotoğraf kullanır. Kitap konuyla ilgili 1977’de Zürih Üniversitesi’nde verdiği derslerin metne dökülmüş hali. Bu derslere gelen tepkiler ve mektuplardan da bahsediyor, farklı görüşleri tartışmaya açıyor. Son bölümde de yazar Alfred Andersch hakkında bir makalesi var. #hulkidemirel çevirisi #şebnemsunar editi, bana da Şebnem Hanım tavsiye etmişti bu kitabı @sebnemsunar #canmodern #şirinetik @sirinetik
Hava Savaşı ve Edebiyat
Hava Savaşı ve EdebiyatW. G. Sebald · Can Yayınları · 201627 okunma
...uyumak, hep uyumak istiyordu...
Sayfa 119 - Can Yayınları
Reklam
Bu sesler nasıl sustu? Yüreğimin gürültüsünü duyuyorum. Bu koku.. Gül kokusu duymak istiyorum. Kan, barut kokusu genizimi yakıyor. Toprak, ağaçlar, kuşlar susmayın! Kazandın diyin. Mutlak zafer kazandın. Kanımız aktı toprağa.. Yandık hak aşkına küllerimiz savruldu.. Rüzgar esti.. Esiyor mu hala? Sağ yanımdaki melek, sol yanımdaki şeytan. Nereye gittiniz? Duyun sesimi.. Yetiş yarabbi, durduramıyorum ölümü.
“Totoca!” dedim. “Evet?” “Noel’de bize hiç, ama hiçbir yerden armağan gelmeyecek mi sence?” “Sanmıyorum, gelmez!” “Ciddi konuş, ben herkesin söylediği kadar kötü ve sersem miyim?” “Kötü değilsin. Ama içine şeytan girmiş senin.” “Noel günü geldiğinde şu şeytandan kurtulmayı çok isterdim! Ölmeden önce, hayatımda hiç değilse bir kez, küçük
Saman Sarısı
Seher vakti habersizce girdi gara ekspres kar içindeydi ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım peronda benden başka da kimseler yoktu durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri perdesi aralıktı genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada saçları saman sarısı kirpikleri mavi kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı üst
Kuzgun
Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan, Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden, Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan; "Bir ziyaretçidir" dedim, "oda kapısını çalan, Başka kim gelir bu zaman?" Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık
Reklam
Bu kaçıncı sevmem seni.. ..dört oldu sanırım .. Dörtleri sevmem aslında .. her sey üçte bitmeli .. 1..2..3 üç benim uğurlu sayım.. bir dünya safsata yazılmış üç üzerine numaralojide.. çok da umurumda değil... merak da etmiyorum artık derinlerdeki anlamları.. .. ..yoruldum ..oysaki ki en büyük özelliğidir kedinin "merak" .. ..ta ki bir
144 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.