Onu Mütarekede tevkif edeceklerdi. Dostları kaç dediler. Güldü
ve sustu. Ertesi gün Bekirağa Bölüğüne kapattılar. Haftada iki gün
ziyaretine giderdim. Demir karyolasının bir ucuna o otururdu, bir
ucuna ben. Bu ölüm hücresinde, yatak odasındaymış kadar rahat,
yine eski sohbetlerine devam ederdi.
Bizim derdi, iki benliğimiz vardır: Biri şeytan benliğimiz, öbürü
melek... Zindanda olan şeytan benliğimizdir. Melek benliğimiz hür
duygular, hür düşünceler içinde dolaşıyor...