Kendimi tutamayıp bağırdım:
“İnsanın yoksul bir babası olması ne kötü”
Bakışlarımı lastik pabuçlarından ayırdım ve önümde duran galoşları gördüm.Babam ayaktaydı, bize bakıyordu. Gözleri sınırsız bir hüzünle doluydu. Gözleri öyle büyümüş öyle büyümüştü ki, Bangu Sineması’nın perdesini doldurabilirdi neredeyse. Ve öyle korkunç bir acı vardı ki bu gözlerde, ağlamak istese bile ağlayamazdı.