Yaşamak güzel şey doğrusu
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan
İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu.
Anadolu'ya girmeye başlayan Anadolu Selçukluları, Farsçayı devlet dili yaptılar. Selçuklu sarayında Türk dili hor görülürdü. Halk yine Türkçe konuşuyor, arada bir Türkçe yazan ozanlar çıkıyordu ama, saray ve devlet dili olarak Farsça saygın tutuluyordu.
Ancak bu arada çok önemli bir olay geçti Anadolu'da sayın dinleyiciler. XIII. yüzyılın ikinci yarısında, Anadolu'ya giren Karamanoğulları, Konya bölgesinde Selçuklularla çarpıştılar. Bunların önderi Mehmet Bey 1277'de Konya'yı alıp Cimri'yi tahta oturttuktan ve başbakanlığı aldıktan sonra, Türkçenin devlet dili olmasını buyurdu. Şöyle demişti fermanımda:
"Bugünden sonra divanda, dergâhta, barigâhta, mecliste, meydanda Türkçeden başka dil caktır."
Bize bugün çok olağan gelen bu olay, demek bir ulusun kendi dilini devletinin de dili yapması olayı, o zaman hiç de olağan sayılmamıştı ki, Mehmet Bey’in birkaç gün sonra öldürülmesiyle Türk dili yine atıldı devletin katından. Bundan ötürüdür ki, XIV. yüzyıl Osmanlı ozanı Kırşehirli Âşık Paşa Garipname'sinde Türk dili için şunu söylüyor:
Türk diline kimseler bakmaz idi
Türklere her giz gönül akmaz idi
Türk dahi bilmez idi bu dilleri
İnce yolu ol ulu menzilleri