Kitap son 20-30 sayfasına gelene dek başarılı bir edebi eserken son 20-30 sayfada birden çalkantılı bir denizde su üzerinde kalmaya çalışan hantal bir sandala dönüştü ve beni oturduğum sandalyede zamanlar ve mekanlar arasında ordan oraya savurmaya başladı. Sonunda ne olduğunu tam olarak kavrayabilmem için yaşadığım bu sarsıntının etkisinden kurtulup duru bir akılla bu kısmı yeniden okumam gerekecek gibi görünüyor. Atsız benzersiz güzellikteki betimlemeleriyle bu romana da imzasını atmış, bunun yanında yaptığı psikolojik tahliller ve en derin ruhî durumları yalın ve sade biçimde yazıya döküşündeki ustalıkla da bu son romanında çıtayı göğe yükseltmiş.