“Gene de çok uğraşmış Nuh Peygamber. Karısı ile ahaliyi ikna etmek için elinden geleni yapmış. Tam 800 yıl boyunca didinmiş... Nasıl bu kadar uzun sürmüş diye sormayın” diye önceden uyardı Banu Teyze. “Zaman okyanusta bir damladır sadece. Budur anın tanımı. Hangisinin büyük hangisinin küçük olduğunu görmek için ölçemezsin damlaları. Nuh da halkını doğru yola çekmeye çalışarak, onlar için dua ederek tastamam 800 yıl geçirmiş. Günün birinde Tanrı ona Cebrail’i göndermiş. ‘Bir gemi yap ve her tür canlıdan bir çift al güverteye’ diye fısıldamış melek.”
Tercümeye gerek olmayan hikâyeyi tercüme ederken, Asya’nın sesi biraz katılaşmıştı çünkü bu en az sevdiği bölümdü.
“Hazreti Nuh’un gemisinde her inançtan her mezhepten ahlak sahibi insanlar varmış” diye devam etti Banu Teyze. “Hazreti Davud da oradaymış, Hazreti Musa da, Hazreti Süleyman, Hazreti İsa, Hazreti Muhammed de, Allah’ın Selamı Hepsinin Üzerine Olsun. Gemiye erzak doldurup beklemeye başlamışlar.
Çok geçmeden tufan kopmuş. Allah şöyle buyurmuş: ‘Ey gökyüzü! Yağmurunu aşağı boşalt. Artık tutma kendini. Gazabını gönder!’ Sonra yeryüzüne emretmiş: ‘Ey yeryüzü, suları sakın emme.’ Dalgalar öyle hızlı yükselmiş ki gemide olmayanların hiçbiri hayatta kalamamış.”