Melik Zaim

Melik Zaim
@melikzaim
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
En güzeli de nereden duydun, neden aldın hatırlamadan bambaşka hayatlar yaşatıp bir sepet dolusu duyguyla seni çepeçevre saran bir kitap. Nedense hikâye kitaplarında hüznün payı bir türlü azalmıyor. Okudukça sormadan edemiyor insan: Edebiyat en çok kederden mi beslenir? Coşkusunu yitirip eskimiş aşklar, yüzlerce kez tekrar eden rutinlerin burukluğunda karı-koca ilişkileri, beklenmedik ayrılıklar ve nice nice dert. Melisa Kesmez Nohut Oda'da bu gibi dertlerin ağırlığını, yapış yapışlığını, o kara kasvetini okuruna maharetle derinden hissettiriyor fakat bununla yetinmiyor; tüm bu sıkıntılara mukabil umudun kıpırtısını, ışıl ışıl pırıltısını da yeşertiyor okurunun kalbinde. Malum, mekân tasviri okuyucunun hikâyeye dahil olabilmesi için gerekli. Buna karşın lüzumsuz detaylar yüzünden okuyucuyla hikâye arasında bir bariyere dönüşme riskini de taşıyor. Nohut Oda’nın tasvirlerinde ise yazar, yaşadığımız somut dünyayı kuran gündelik, alelade eşyaların duygu dünyamızdaki izlerini sürüyor, üzerlerine bir bir ışık tutuyor. Bu bağın ne kadar sıkı, ne kadar güçlü olduğunu atmosferine hiç fark etmeden giriverdiği hikâyenin son satırını bitirince anlıyor okur.
Nohut Oda
Nohut OdaMelisa Kesmez · İletişim Yayınları · 20196.8k okunma
Reklam
100 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Sait Faik'in "yan cebinden çıkardığı sarı defterinden heyecanını zapt ederek okuduğu" taptaze hikayesini dinlemek, Özdemir Asaf ile "edebiyattan, sanattan, insandan, güzel ve özlenen şeylerden konuşarak" içini rahatlatmak, "pis dünyanın bin bir çelmesini yiyerek duymak ve düşünmek güç gelmeye başladığında" Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kapısını çalıp "sohbetiyle insanlığa dönmek ve sevinci tekrar hissetmek"; işte böyle bir hayat yaşamış Fikret Ürgüp. Şiirlerini, hikayelerini tartışmış, edebiyat zevklerini paylaşmış, kendisi psikiyatri ihtisası yaptığından bu seçkin dostlarını ve eserlerini bir de o gözle değerlendirmiş. İyi ki dergilere de o içten, zarif üslubuyla hissettiklerini, anılarını ve gözlemlerini yazmış. Sevengül Sönmez bu kıymetli yazıları Cevapsız Kalan Telgraf'ta derlemiş. Sait Faik'in doludizgin heyecanını, samimiyetini, dertlerini ve Tanpınar'ın bilgisinin enginliği ile yarışan tevazu ve şefkatini hissetmek için fevkalade bir kitap. Bu kadar güzel insanla beraber olmuş, üstelik öylesine güzel bir üslupla hikayeler ve eleştiriler de yazmış Fikret Ürgüp neden gölgelerde kalmış? Murat Gülsoy ve Ayfer Tunç'tan dinlemek için buyurunuz: youtube.com/watch?v=xycUu_J...
Cevapsız Kalan Telgraf
Cevapsız Kalan TelgrafFikret Ürgüp · Everest Yayınları · 20197 okunma
135 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Bir filozofa dair yazılmış bu tip metinlerin filozofun metinlerine kıyasla daha kolay ve anlaşılır olma vaadiyle bir "ekspres bilet" havası var. Fakat bu yolculuklar hiç umduğumuz gibi geçmeyebilir de. Yazarlar kimi zaman okurunu küçümsercesine içeriği fazlaca basitleştirebiliyor, kimi zaman filozofla aramıza köprü olma vazifesini unutup "BEN BURADAYIM, BEN ANLADIM" dercesine sürekli kendini hissettirmeye çalışan parazit-yazarlık yapabiliyor, bazen de filozofun metinlerini kendi fikirlerinin kuklası haline getirebiliyorlar. Bu endişeler Kierkegaard'dan Hayat Dersleri'ne biraz temkinle yaklaşmama sebep oldu. Ferguson, bir şeyler açıklamaya çalışmak yerine sözü kibarca Kierkegaard'a bırakarak bol bol alıntılarla, bu alıntıların arasına serpiştirdiği güzel yorumlar ve bağlantılarla kitabı hoş bir sohbet ortamına dönüştürerek bahsettiğim kaygıları giderdi. Kendisi de yaklaşımını şöyle ifade ediyor: "Onu denizde nasıl yüzüyorsam öyle okudum: Deneyimlediğim şeyin enginliğini anlama beklentisine girmeden, anlayabildiğim kadarını anlayıp kullandığım için minnet ve hazla dolarak." Ara ara kararsız "ne okusam?" diye bakınırken, yolculukta, tatilde bir yoldaşa ihtiyaç olduğunda veya bir dosta küçük bir hediye ararken akla gelebilecek tatlı bir kitap.
Kierkegaard'dan Hayat Dersleri
Kierkegaard'dan Hayat DersleriRobert Ferguson · Sel Yayıncılık · 2015139 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
144 syf.
·
Not rated
Günlükler, bir yandan yazarın eserlerinin arka planlarına ışık tuttuğu için kıymetli, diğer taraftan duygu ve düşüncelerin en saf hali olduğundan meşakkatli metinler; Unamuno'nun Günlükler'i bu açıdan istisna değil. Edebi eserlerinde işlediği temalara kitabın her sayfasında rastlanıyor: akıl-kalp çatışması, inanç, şüphe, teslimiyet, tevazu, kibir
Günlükler
GünlüklerMiguel de Unamuno · Sel Yayınları · 2017148 okunma
276 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Dostoyevski hayranları, bu kitabı kaçırmayın
Elbette her Dostoyevski sevenin nedeni bir değildir, kimi üslubundan, kimi ele aldığı konulardan, kimi kurgusundan etkilenir. Dolayısıyla bu inceleme de oldukça şahsi bağlantıların neticesidir. Dostoyevski'yi ilk okuduğumda en çok etkilendiğim tarafı hiçbir karakterin siyah veya beyaz olmamasıydı. Ne iyi daima iyi davranır, ne kötü daima kötü.
Abel Sanchez - Tula Teyze
Abel Sanchez - Tula TeyzeMiguel de Unamuno · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019250 okunma
Reklam
124 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 21 hours
Üç Örnek Öykü ve Bir Önsöz
"Bir Önsöz" hakkında Unamuno: "bu Önsöz bir bakıma başka bir öyküdür; öykülerimin öyküsüdür. Aynı zamanda da öykücülüğümle ilgili açıklamadır." der ve edebiyatla ilgili düşüncelerini açıklamaya ve tartışmaya başlar. Unamuno'nun hikaye ve romanlarıyla tanışmış olanlar için yazarın mutfağını görmek heyecan verici olabilir.
Üç Örnek Öykü ve Bir Önsöz
Üç Örnek Öykü ve Bir ÖnsözMiguel de Unamuno · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,149 okunma
208 syf.
·
Not rated
Aşk ve Pedagoji
Avito Carrascal "Hikayemizin sahnesinde, her türlü bilimsel ilerlemeyi hevesle takip eden ve sosyolojiye aşık genç bir adam olarak ortaya çıkar." Başına işler açacak hevesinin boyutlarını izah için aktaralım: "Herkülvâri bir iş yapar ki artık zirve noktasına ulaştırdığı bu iş, düşünce gücüyle tüm içgüdülerini bastırmak ve kendisindeki her şeyin bilimsel olmasını sağlamaktır. Yürüyüşü mekaniğe, sindirimi kimyaya, elbise için kestirdiği kumaşlar geometri esaslarına göredir. Onun sık sık söylediği bir laf vardır: 'Sadece bilim hayatın öğretmenidir.'" Avito'nun esas ilgilendiği alan "sosyolojik pedagoji"dir ve bu alandaki teorik bilgisini pratiğe dökmek için baba olmaya karar verir, böylece bir "dâhi yapacaktır". Evvela "uzun süren verimli bir tefekkürün ardından" müstakbel dâhinin annesinin nasıl biri olması gerektiğini yazar. Bu teorik anneye en uygun kişi olarak Leoncia'yı seçer, onunla buluşmaya ve gönlünü fethetmeye gittiğinde Leoncia'nın arkadaşı Marina da oradadır, böylece kitabın sonuna kadar sürecek olan pedagoji ve aşk çatışmasının ilk kıvılcımı parlar: Avito "Bilimselliğin yüce zirvelerinden, duygusallığın derin uçurumlarına düşmüştür."
Aşk ve Pedagoji
Aşk ve PedagojiMiguel de Unamuno · 1984 Yayınevi · 201746 okunma
65 syf.
9/10 puan verdi
Aziz Manuel
Sis ve Satranç Ustası Don Sandalio'nun Romanı'nın ardından Unamuno'dan okuduğum 3. kitap. Unamuno, külliyat halinde okunmayı hakkettiğini her okunan eserinde giderek hissettiren bir yazar. Peki ya tartıştığı konular? Tıpkı Dostoyevski'nin romanlarında kendimizi birden heyecanlı bir tartışmanın (belki de onlarca insanın dünyanın dört bir yanında, bambaşka dillerde yaptığı tartışmanın) ortasında bulmamız ve soruların girdabına kapılmamız gibi, Unamuno'nun eserleri de benzer bir atmosfere sahip. Aziz Manuel'de inancın ve şüphenin pek insanî bir hali, bir azizin hayatında tecessüm ediyor. Gerçek ile düş, inanç ile şüphe, iyilik ile kandırmanın arasındaki ince çizgide seyreden hüzünlü bir hikaye.
Aziz Manuel
Aziz ManuelMiguel de Unamuno · Sel Yayıncılık · 2016179 okunma