Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

melisa öztören

melisa öztören
@melisaoztr
Bir kitap beni nasıl değiştirebilir ki diyorsan elindeki kitaba bak o da bir zamanlar odundu.
öğrenci
meslek lisesi bilişim bölümü
18 Kasım 2009
16 okur puanı
Mart 2024 tarihinde katıldı
Çocuklar, hastalıkları ile hep övünürler. Çünkü tehlikede olunca yakınlarının gözünde önemlerinin artacağını bilirler.
Reklam
Kaçıp uzaklaşmak istediği baron değildi, içindeki o tuhaf ve yepyeni bir güvensizlik, şu anda hissettiği tehlikeydi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kimseye bağlı olmadığım gibi, kimseyle ilgim de yoktu. ‘Çıkış yolum serbestti’ ve ölümüme yas tutacak kimsem yoktu. Görünümüm iğrenç, cüssem devasaydı. Neydi bunların anlamı? Ben kimdim? Ben neydim? Nereden gelmiştim? Kaderim neydi? Bu sorular zihnimi sık sık bulandırıyor, bense yanıtlarını bulamıyordum.
Âdem’in yaratıcısına yakarışını anımsıyordum. Peki, benim yaratıcım neredeydi? Beni terk etmişti ve buruk yüreğimle ben de onu lanetliyordum.
Reklam
İnsanlardan köşe bucak kaçıyordum. Sevinç ve mutluluğa dair tüm sesler bana eziyet gibi geliyordu. Tek tesellim yalnızlıktı; derin, kapkaranlık, ölüm gibi bir yalnızlık.
“Lanet olası, lanet olası yaratıcı! Niçin yaşıyordum? Niçin öylesine düşüncesizce verdiğin varlık kıvılcımını o anda söndüremedim?”
Bir insanın kötülüğünü affedebilirim ama aptallığını affedemem. Aptallık en büyük suçtur.
Acı çektiğim için acı çekiyorum diyemez miyim? Neden? Ben her zaman düşündüğümü olduğu gibi söylerim. Dürüstçe konuşurum. Gerçekten yalnız hissettiğim için yalnız olduğumu söylüyorum. Cesaretlendiğim için cesaretlendim diyorum. Ne bir taktik var ne de bir yalan.
İki insan birbirini ne kadar severse sevsin, sevgisini kelimelere döküp söylemediği sürece karşı tarafın o sevgiyi anlaması mümkün değildir.
Reklam
. ..Buna nasıl tahammül ediyorlar? Her gün pes etmeden, umutsuzluğa kapılmadan, intihar etmeden, hatta siyaset tartışmaya devam ederek nasıl atlatıyorlar? Bu kadar katı egoist olabilirler mi? İşlerin böyle olması gerektiğinden o kadar eminler ki kendilerinden bir kez bile şüphe duymuyorlar mı? Eğer öyleyse, sanırım katlanmak daha kolay olabilir. Merak ediyorum, insanların böyle olup olmadığını ve onları mutlu eden şeyin bu olup olmadığını merak ediyorum.
Mutluluk fikrimin diğer herkesin mutluluk fikriyle çelişmesinden korkuyorum. Bu korku beni tüketiyor, bazen geceleri kıvranmama, acı içinde inlememe, deliliğin eşine gelmeme neden oluyor. Mutlu muyum?
Korku, cezadan daha berbattır, çünkü ceza bellidir, ağır veya hafif;
"sıradan olmamamın tek nedeni kimsenin öyle görmemesi"
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi dilimizde akşamdan kalma bir küfür salonlar piyasalar sanat sevicileri derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni yakanda bir amonyak çiçeği yalnızlığım benim sidikli kontesim ne kadar rezil olursak o kadar iyi
“Niçin ölmemiştim? Benden başka hiçbir insanın olmadığı kadar mutsuzdum, niçin unutuşa ve uykuya gömülmemiştim? Ölüm, üzerlerine titreyen ana babaların tek ümitleri olan serpilmiş çocuklarını alıp götürür; kaç tane gelin ve genç sevgili en sağlıklı ve en umutları ânın ertesi günü solucanlara yem olmuş ve mezarda çürümeye bırakılmıştır! Ne gibi maddelerden yaratılmıştım ki, tekerleğin dönüşü gibi yinelenip duran sonsuz işkencelerin şoklarına direnebilmiştim.”
Reklam
"o halde her cinayette de heyecan aramalıyız ve bunu mazeret olarak görmeliyiz."
o kadar çok anlattırdı ki, bende belki bir gün gerçekleştiririz hayalimizi diye umut vermeye başladım.
Ve diğer tüm insanlar da kendilerini düşündükleri için değil, insanlarda var olan sevgi ve aşk sayesinde yaşıyorlar.