hayatın bittiği yerde nasıl durulur bilmiyorum. gururlu mu,cesaretsiz mi, yeniden doğacak gibi hırslı mı, öfkeli mi? nasıl durulur, durulursa ilk be söylenir bilmiyorum. bildiğim, içimizde insanlık dileyen büyük bir parçanın yıllar boyunca yaralı ve kimsesiz kalacağı. nefretin ve sevginin ötesinde, anlamsızlığın ortasında kalem uçlarına paslı iğneler dikilmiş yüzümüze bakıyorum. bu nasıl yazılır? bu suç mahallinde unutulan umudu nasıl dile getireceğim. hangi küreklerle, hangi toprağa gömeceğim bunca cesedi.
Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?