Mesele bugün İhsan, nedime, Kamil, şu bu meselesi değil... Memleket meselesi... Ahmet güldü. "Vatan" diyecektim ama , bu kelimeyi öyle kepaze ettiler ki... Bazı sözleri gereksiz yerlerde kullanmayı yasak etmeli... Bunların başına da "vatan" ve "millet" kelimelerini yazmalı... Hayatını memleket için vermeyi kararlaştıranlar, bu uğurda şereflerini tehlikeye atmazlarsa acayip olmaz mı?
Sayfa 120Kitabı okudu
Doğu meselesi bir an etrafımızda önce kati neticeye bağlanmalıdır,kıyam önlenmeliydi, içinden yaralı bir memleket, dermansız dertler gizleyen bünyeye benzerdi; muhtemel bir cihan harbinden sağ çıkması mümkün olmazdı.
Sayfa 236Kitabı okudu
Reklam
Fakat bu kitabında Celal Nuri, poligaminin, görücülüğünün, kolay boşanmanın, erkekten kaçmanın şiddetle hazretleri yüzde dokuz kadar faizi caiz görmüş, buna dair aleyhindedir. Halifenin taaddüdü zevcatı menetmeye salahiyetti olduğunu iddia ve mecbur olduğunu ima eder. Çünkü faiz Kur’anda haram olduğu halde ≪Halifei İslam hazretleri yüzde dokuz
Son söz
Dil meselesindeki protestolarımızda bizi haklı gören ve temennilerimizde bize iltihak eden vatandaşlara düşen vazifeleri şunlardır: a- Uydurma veya, dilimizde karşılığı varken garptan alınma kelimeleri kullanmamak ve bu husustaki resmî tazyiklere direnmek, b- Bu türlü kelimelerle yazılmış kitap,mecmua ve gazeteleri satın almamak, c- Radyoda uydurma kelimelerle yapılan neşriyatı dinlememek, d- Mümkün ise, evde çocukların mektep kitaplarındaki uydurma kelimelerin memleket dilimizdeki karşılıklarını ihtimamla öğretmek, e- Yaşayan Türkçemizi her yerde ve herkese karşı cesaretle müdafaa etmek, f- Dil bahsindeki umumî küskünlüğü Büyük Millet Meclisine mümkün olabilen her vasıta ile duyurmak. Aziz Vatandaş! Dilin, benliğinden bir parçadır. Benliğinin şerefine saygı gösterilmesini istemek de hakkındır. Hakkını müdafaa et. Unutma ki hak ve hürriyet, bu nimetleri canı gibi seven ve cesaretle müdafaa etmeyi göze alan insanların nasibidir.
"Zira bir memleketin dili, o memleket tarihinin ve psiko-sosyolojik varlığının mahsulü ve asırlar içinde nesillerin birbirine devredip emanet ettiği bir ocak mirası ve ecdad mülküdür. Bunda kimsenin, hükümet adamı sıfat ve otoritesiyle, tasarrufa hakkı yoktur."
Memleketi, içinde bulunduğu gerilikten kurtarmak için herkesin kendine göre şifalı bir tedbiri var. Herkes için yalnız kendi tedbiri doğru, bunun dışında, kalanlar ehemmiyetsiz, yanlış... Yarı münevverlere mahsus bir dar görüşlülük, bir "basit (?)" itiyadı ile, birçok okumuş yazmışlar, tutturuyorlar: "Efendim, bu memleketi
Reklam
342 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.