Bu ana davada görüşlerimiz ne olursa olsun, bu milleti, memleketi seven insanlar olarak birleşmeliyiz. En başta da, yabancı dil öğreniyoruz diye şu kafaların sömürgeleştirilmiş olması meselesi gelir. Çünkü Türkçe bitti mi ki? Bu gidişle biter, ne Türk kalır, ne devlet, ne bağımsızlık, ne Türk dünyası ve eğer dine meraklıysanız, ne din kalır.
Sayfa 241Kitabı okudu
iskender hindistan'a ufolarla gitseydi fatih gemilerini karadan yürütmezdi genç werther'in acılarına bu kadar intihar bunca beyazın ölümü siyahları bile üzer po ovası'nda danimarka bulutu leonardo'nun mu shakespeare'in mi buluşu nietzsche salome'yi bu kadar sevmeseydi aşık veysel sivrialan'da türkü söylemezdi amerikayı elbette en iyi türkler anlar ikisinin de geçmişinde göçler ve kıyımlar var eyfel kulesinden özgürlük heykeline çekilen çizgidir dünyamızın tepesi kadının poposu, erkeğin pipisi vız gelir halkımıza memleket meselesi
Reklam
Mesele, bugün, İhsan, Nedime, Kamil, şu bu meselesi değil...Memleket meselesi...Ahmet güldü. 'Vatan' diyecektim ama, bu kelimeyi öyle kepaze ettiler ki...Bazı sözleri gereksiz yerlerde kullanmayı yasak etmeli...Bunların başına da 'Vatan' ve 'millet' kelimelerini yazmalı...
Sayfa 132 - İthakiKitabı okudu
Dabağyan
Sultan II. Abdulhamid Han tarihe ışık tutması açısından gayet değerli hatıratında şöyle buyurmaktadır. --Avrupa'ya giden bazı gençler orada laboratuvarlarda ne olup bittiğine başlarını bile çevirmeden kadınların, erkeklerle dans ettiklerini görüyorlar, içki içtiklerine hayran kalıyorlar ve memlekete gelince Avrupa medeniyetinin üstünlüğü diye bunu öğütlemeye çalışıyorlardı. Yanlıştır diyordum. O zaman beni örümcek kafalı olmakla suçluyorlardı.
Kum Saati Tarih Dizisi
Siz aristokratlar, neden iki ucun ortasında bir türlü duramazsınız? Mesele, bugün, İhsan, Nedime, Kamil, şu, bu meselesi değil . . . Memleket meselesi. . . -Ahmet güldü- 'Vatan' diyecektim ama, bu kelimeyi öyle kepaze ettiler ki . . . Bazı sözleri gereksiz yerlerde kullanmayı yasak etmeli. . . Bunların başına da 'vatan' ve 'millet' kelimelerini yazmalı . . . Hayatını memleket için vermeyi kararlaştıranlar, bu uğurda şereflerini tehlikeye atamazlarsa acayip olmaz mı?
Sayfa 132 - İthaki Yayınları
Bekar evinde üç erkek; biri Va-Nu, diğeri Ahmet Cevat, ıssızlığın içine düşmüşler gibi, ama keyifler yine de yerinde. Memleket meselesi alabildiğine işgal etmiş gündemlerini; tatsız tuzsuz yemekler pişiriyor Cevat Hoca, bir de övgü bekliyor. İşbölümü yapmışlar; aşçı yamağı Nazım Hikmet. Çok zaman sonra Bursa Cezaevi’ne gidince türlü yemekler yapmayı öğrenir. Aftan faydalanıp yeniden gelince Moskova’ya, artık ustadır aşçılıkta.
Sayfa 171
Reklam
546 öğeden 511 ile 520 arasındakiler gösteriliyor.