Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın! Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla! Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde! Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum! Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda! Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında! Hiç bilmiyorum! Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor! Baharın rahiyasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımızı! Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı! Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor, en çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz! Mazinin araladığı perdeden sızıyor eski günler! Onlarla kavgalı onlarla sevdalı olduğumuz! En çok baba yokluğunun hüsranıyla kızıyormuş zaman ayrılığın yarasını! İnsan baba olunca anlıyormuş babasını!
Diriliş, ne zaman..
Sonra haykırsa adamın biri şu memlekette, dursam arkasında. İşimiz gücümüz şu olsa ya; hakkı konuşmak, hakkı yaşamak. Gözüm kapalı ardına düşebilsem. Yazsam ben de hakkı şiirlerimde, doldursam sayfaları. Okunmasa ne olur, görevimi yaptım sayarım.🥀
Reklam
Bir mahur beste çalar, kafamda çanlar çalar Afallar sofrasında kurtlar kadar dostu olan Arkandan bıçaklarlar hiç bilmediğin memlekette Hiç bilmediğin insanlar, zihninizde korku tavan
Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın! Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla! Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde! Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum! Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda! Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında! Hiç bilmiyorum! Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor! Baharın rahiyasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımızı! Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı! Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor, en çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz! Mazinin araladığı perdeden sızıyor eski günler! Onlarla kavgalı onlarla sevdalı olduğumuz! En çok baba yokluğunun hüsranıyla kazıyormuş zaman ayrılığın yarasını! İnsan baba olunca anlıyormuş en çok babasını!
Şilan Avcı
Şilan Avcı
Mezkûr*
Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın! Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla! Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde! Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum! Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda! Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında! Hiç bilmiyorum! Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor! Baharın rahiyasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımızı! Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı! Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor, en çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz! Mazinin araladığı perdeden sızıyor eski günler! Onlarla kavgalı onlarla sevdalı olduğumuz! En çok baba yokluğunun hüsranıyla kızıyormuş zaman ayrılığın yarasını! İnsan baba olunca anlıyormuş babasını!
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Reklam
Hayırlı ve Haaayır'lı Sabahlar
Bazı memlekette hayırlı bazı memlekette Haaayır'lı ve kanlı başlıyor sabahlar. Haaayır! Deme sırası bize gelmeden cihat ayetini hatırlar umarım Müslümanlar.
Köprü ve otoyollara zam Neyse ki arabam yok. Suyun altına girip yıkanacağım Zam musluğu açılmadan evvel. Kirlerimden arınıp iyice Memlekette daha sağlıklı yaşadığımı hisseceğim Kahvede çayın tanesi hala on lira Ekmekle aynı fiyata. Ben her zaman dört bardak çay İki ekmek yerdim. Ekmeği yarım isteyemem çayı azaltmalıyım. Senin kazandığını da
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.