Sahi insan ölünce içindeki şarkılara ne oluyor, sen bilirsin. Ölüden avucuna hiç şarkı döküldü mü daha önce ? Benim döküldü. Küçük oğlum öldüğünde , avuç avuç ninni döküldü avuçlarıma. Bir zamanlar ona söylediğim ninniler ...
"İki Mustafa Kemal vardır. Biri karşınızda oturan ben ; et ve kemik , fani Mustafa Kemal...ikinci bir Mustafa Kemal var ; onu ben kelimesiyle ifade edemem. O , ben değil bizdir. O, burada oturan sizler , memleketin her köşesinde yeni fikir,yeni hayat ve yeni idealler için uğraşan aydın ve mücahit bir zümredir. Ben , onların rüyasını temsil ediyorum. Benim , teşebbüs ettiklerim, onların hasret duyduklarını tatmin içindir. O Mustafa Kemal bütün bir aydın ve mücahit zümrenin temsilcisi dır. Fani olmayan , yaşaması ve muvaffak olması takdir edilmiş olan Mustafa Kemal odur."
" Sabah kapı hışımla açıldı...
İki polis içeri baktı:
"Burada bir artist varmış. Kimmiş bu artist?...
"Buradayım." demek zorunda kaldım...
"Çık dışarı!"
Polislerden biri,
"Al su süpürgeyi eline," dedi ve hücrelere doğru döndü, bağırarak devam etti:
"Beni dinleyin! Herkes çöpünü kapının altından atacak;
"Budistler iç sese 'geveze maymun 'adını verirler . Geveze maymun omzuna oturur ve tüm gün konuşur, yardım ettiği de pek söylenemez . 'Onu yapmazsın.' 'Bunu yapmamalısın.' ' Bu işe yaramaz .'
Geveze maymun olaylara olabilecek en kötümser şekilde bakar ve bu fikirlerini bildirmekten asla geri kalmaz.
"Genç ve hürken , düşlerim sonsuzken çevremdeki her şeyi değiştirmek isterdim , dünyayı bile. Yaşlanıp akıllandıkça , dünyanın değişmeyeceğini anladım. Ben de düşlerimi azaltarak sadece memleketimi değiştirmeye karar verdim. Ama o da değişeceğe benzemiyordu. İyice yaşandığında artık son bir gayretle sadece ailemi, kendime en yakın olanları değiştirmeyi denedim. Ama maalesef bunu da yapmadım.
Şimdi ölüm döşeğindeyim ... Anladım ki , önce kendimi değistirmeliydim . Eğer kendimi değiştirseydim , onlara örnek olarak ailem de değiştirebilirdim. Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla memleketim daha ileriye götürebilirdim. .."