Koyunlara, aslan lazım!
Menderes dönemini kaşımak gerekiyor! Allah bir daha bu dönemi yaşamak nasip etti diyip suçu Allah 'a mı atıcam sandın! Bunu Ebu Cehil yapmadı... Sen nasıl bir tezgahın içindesin?
Toplu taşımada ileriden geriye doğru.
(...) Şehrin nüfusunun henüz milyonlara ulaşmadığı yıllarda tramvaylar hem ulaşım hem de eğlence için kullanılır ve İstanbul'u narin bir gelin çiçeği gibi süslerdi. Menderes dönemi ile başlayan imar hareketleriyle, başta İstanbul olmak üzere Türkiye'deki tüm raylı sistemler ikinci plana atılır. Marshall Yardımları kapsamında ülkeye akın akın "petrol" kullanan arabalar gelmeye başlar. Bu araçların rahatlıkla gidebilmesi için yeni yolların inşası gereklidir. Şehirde büyük bulvarlar açılır; geniş istimlakler yapılır. Tüm bu yol yapım çalışmaları ve yenileme faaliyetleri sebebiyle, İstanbul'a döşenen tramvay hatları yavaş yavaş sökülür ve bir kenarda çürümeye terk edilir. Avrupa'nın şehir içi ulaşımda raylı sistemlerin ehemmiyetini kavradığı ve yeni metro-tramvay hatları inşa ettiği dönemlerde bizler, maalesef ki İstanbul'a döşenmiş tramvay hatlarını sökmekle meşgul idik. 1956 yılında, Avrupa yakasındaki tüm tramvayların köprüden geçişi yasaklanır! Halkı yıllarca taşıyan fakat artık düşmanca muamele gören bu araçlar, yerini dev otomobillere bırakır. Devir "otomobil" devridir ve iktidar da artık demiryolu değil karayolu sevmektedir. Parça parça sökülme sırası nihayet "Üsküdar-Kısıklı" hattına gelir... 11 Kasım 1966 günü Millet Bahçesi önünden son yolcularını alan tramvay, en verimli olması gereken zamanda böylece ömrünü tamamlamış olur.
Sayfa 194Kitabı okudu
Reklam
Tapınmaya alışık insanlar, Atatürk ölmüş İnönü'nün pili bitmişse kendilerine kul olacakları yeni bir mabut, yeni bir peygamber bulmuşlardı bile ... Türkçüsü, liberali, devletçisi ve solcusu birlik olup Amerika'ya övgüler diziyorlardı! Küfrün büyük şeyhi Amerika daha sonra kendi müritlerini birbirleri ile savaştıracak, onların peşine takılan vatan evlatlarının kan ve gözyaşlan, gasbedilen alınterleri üzerine, kimi zaman sağ, kimi zaman sol görünümlü iktidarlar kuracaktır .. On yılda bir kurtarılan insanlar, birbirlerine kurşun sıkan aynı vatanın çocukları, sonunda Amerika'nın sömürü sarayına bedava ırgatlık yapan kişiler olacaklardır ..
Sayfa 120Kitabı okudu
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
220 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Anı ve biyografiler kitap türleri içinde de en müfit olanlardandır. Gerek içinde bulunduğu dönemi yansıtması itibarı ile gerek başka hayatları tanımamıza olanak vermesi ve bu sayede farklı hayat tecrübelerini, deneyimlerini gözlemlememizi sağlaması itibarıyla… Ve gerek de büyük şahsiyetlerin hayatlarının detaylarını öğrenmemiz itibarıyla… Haberdar
Dedem Ziya Şakir
Dedem Ziya ŞakirAyda Üstündağ · Akıl Fikir Yayınları · 20112 okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
Heyet 2
İlk kitabın aksine bu kitapta sürekli bir heyet bunu yaptı , heyet böyle istedi olayı yok. Ama son dönemde çok sık karşılaşılan Abdülhamit övücülüğü bu kitapta da mevcut. Şahsen ben de kendi dönemi içerinde başarılı buluyorum fakat kitapta Fatih’ten bile iyi olduğu iddia ediliyor. Ayrıca gene padişahın nerdeyse hiç bir hatasından bahsedilmiyor. Kaybedilen toprakların hepsi gözardı edilip geçiştiriliyor. Doğrular ballandırıla ballandırıla anlatılırken eğriler nedense hep es geçilmiş. Cumhuriyet dönemi es geçilerek Menderes dönemine oradan da günümüze uzanıyor. İsimlerini yıllardır efsane gibi dinlediğimiz Yeşilden Uğur mumcuya kadar bir çok isimden bahsediliyor. Gene ilk kitap gibi okuması kolay ve akıcı bir kitap.
Heyet II - Devletin Gizli Sırları
Heyet II - Devletin Gizli SırlarıHalil Yaşar Kollu · Lopus Yayıncılık · 20172,414 okunma
Reklam
275 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.