Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Bir şeylere son noktayı koymanın yolu ,artık o kişiyi merak etmemekle başlar Mathilda.”
Ne yaptıysam ne yapacaksam hepsi seninle ilgili. 5 sene boyunca nasıl öyle olduysa dün de öyleydi. Yarın da öyle olacak. Bence bunu aklına sok. Seni bekliyor muyum beklemeli miyim bilmiyorum. Ama yalnızım bunu biliyorum. Sen oradayken ben burada yalnızım. Tek başıma bir şeyler başarmaya çalışıyorum. Kimseden destek görmeden, kimseyle dertleşemeden. Neler yaşıyorum bilmiyorsun. Bilmek de istemiyorsun bunun farkındayım. Benim dertlerim ben senin omzunda koca bir yüküz. Bugün neler oldu ne yaşadık umrunda değil. Bu eskisi kadar yaralamıyor beni, alıştım sanırım yanımda olmamana, olmak istememene. Bu canımı yakıyor iste... buna alışmak. Çok can yakıcı. İçin rahat olsun kimse yok olsun da istemem zaten. Her şeyi geçtim benim kimseye güvenim yok. Arkadaşlıklara da değil aşk arkadaşlık da istemiyorum hayatımda. Benim bir daha yarı yolda bırakılmaya gücüm yok. O yüzden merak etme kimsem yok, yalnızım. Senin gibi sevilmiyorum kimse tarafından.
Reklam
"Eskiden gökyüzüne bakıp yıldızlarda ki yerimizi merak ederdik, şimdi başımızı eğip topraktaki yerimizi merak ediyoruz " İntersteller✨
Fahrenheit451
Kitap beklentimin altinda basladi ilk 30 sayfada bir sürükleyicilik alamadim sevebilircek miyim bu kitabı merak ediyorum
Abartıldığını düşündüğünüz kitaplar?
Merhaba değerli 1K sakinleri! Hepimizin "Bu kitap bence çok abartılıyor ya." Dediği bir kitap illaki olmuştur. Peki sizin bu cümleyi kurduğunuz kitaplar hangileri? Ben bilinmeyen bir kadının mektubu diyorum. ☹️ Sizin de fikirlerinizi çok merak ediyorum!
Eskiyi özlüyorum Mesajlarını bekleğim geceleri Senden gelen gelecekte olan bildirimleri Çok Özlüyorum anlasana O geceye dönüyorum Saatl ruherce ağlıyorum Tanıdım kişi sen misin diye ? Çok merak ediyorum Bazen düşünüyorum Neden böyle yaptı diye Aklımdan bu düşünce çıkmıyor Öyle yaptına deydi mi sevdiğim
Reklam
Size gelmeyi bekleyeceğim
Uzun süreli ve uzak bir yolculuğa çıktığımda yanıma kitaplarımı, bitkilerimi, defterlerimi, boyalarımı, birkaç süs eşyamı vs. alamadığım için ağlayacak raddede canım sıkılıyor. "Ben şimdi orada nasıl evim gibi hissedeceğim?" düşüncesi zihnimde dile gelmese de kendini böyle mi gösteriyor acaba? Peki olay buysa bunu gereksinim duymam normal mi? Bende olanları, onlardan sözde en iyileriyle bile değiştiresim gelmiyor. Özellikle kitaplarda. Bazen bendekinin daha iyi yayınevine denk geliyor diye ablam almak istiyordu ısrarla bana ama: "Okurken bir sıkıntısı yoktu. Merak ve heyecan ile okudum. Köşeli parantezlere vs. aldım. Şimdi bunu alırsan ne yapacağım, kitabımın bendeki yerini daha iyi bir yabancı ortaya çıktı diye ikiye mi böleceğim? Sen almış olsan da kitaplıkta yan yana bile koymam onu dışlar gibi bir yere koyarım. Kitaplığı her açtığımda belki sövmem ama ona pislikmiş gibi bakarım. - Varlığı saygısızlık ve değersizlik oluşturuyor.- En son tahammül edemeyip bir yere fırlatırım. Yine de beni ikna etmek istiyor musun?" deyince ablam "İflah olmaz bir ruh hastası olabilir misin acaba?" bakışı atmıştı ama sevginin bir zerresine bile sahipse o şey benim için, hiçbir şekilde saygısızlık ve değersizlik hissettirecek şeyler olamaz. Kendimi kandırmayı ve karşıya aptal muamelesi yapmayı sevmem. O yüzden böyle. Belki de yenilerini almayacağımı bildiğim için öyle hissediyorum?..
Sizi merak eden insanların kıymetini bilin!
"Sevmek bir kimseyi önemsemek, onun için endişelenmek, ona hürmet göstermek ve o kimseyi hep daha iyi tanımaya çalışmaktır." Erich Fromm
Günün kargoları
Bir seri tamamlandı ve merak edilen bir kitap daha kitaplığa eklendi 📖👈🥰
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.