Aristoteles, "Bütün insanlar doğası gereği bilmek ister," der. Siz de her zaman daha fazlasını bilmek için yanıp tutuşan birini muhtemelen tanıyorsunuzdur. Aristoteles'in gözünde merak önemini her zaman korumuş olsa da merakını yitirmiş ve her şeyi bildiğini iddia eden kişilerle de karşılaşabilirsiniz. Aristoteles'in umudu, insanların kendileri ve dünya hakkında bilgi edinmek için çaba sarf edeceği yönündedir. Ancak ne yazık ki bunun her zaman böyle olmadığını biliyoruz.
Osmanlı Ordusu'nun Asaleti
XVI'ncı asrın sonlarında bir Türk müellifide Türk ordusunun bu ileri seviyesi hakkında güzel bir hadise nakleder. Kanunî Sultan Süleyman bir Rum-eli seferinde askerlerin geçtiği meyveliklerin ne halde olduğunu merak eder ve Kapu ağasına durumu öğrenmeyi emreder. Kapucular askerlerin meyvelere hiç dokunmadıklarını veya diğer rivâye- te göre yedikleri üzümlere mukabil asmaların arasına akçe koyduklarını görürler ve " Padişâh hazretlerine haber verildikte âlem adâlet üzere" olduğundan Allaha şükreder.
Reklam
Gereksiz bir soru sorarsın, uzun paragraflı bir yanıt olurlar sana. Merak eder bir şey sorarsın; kesik kesik, yarım bırakırlar her şeyi.
..hiç tanımadığım, Hiç bilmediğim yaşam sarhoşluğu içinde ölüm bile karanlık da olsa merak uyandırıcıydı.
Öğretmenlerin henüz hayatı ve insanları doğru anlatmamış sana. Ama merak etme, öğreneceksin. Dost görünenin nasıl düşman olabileceğini, iyi biriymiş gibi davrananın aslında dünyanın en kötü kişisine dönüşebileceğini, bilge zannettiğin o kutsal kişilerin sadece kendi çıkarı peşinde koşabileceğini, sana sadık gibi duranların bir gün en büyük ihaneti yapabileceğini öğreneceksin. Göründüğü gibi değildir dünya, görüldüğü gibi değildir insan.
"Senden haber alamamak hem seni merak etmem açısından, hem de senin bana haber vermeyi önemsememen açısından acı veriyordu."
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.