Amak-ı Hayal talip olana pek güzel bir hikaye, talip olana pek hikmetli bir ders. Her iki türlü de kendini okutan muhteşem bir eser. Hayal alemine yaptığı seyehatler farklı farklı olsa da aslında hepsi bir parçanın bütünü.
Felsefenin en temel sorularından başlayarak; varlık, insan bilinmezi, maddenin mahiyeti, eşyanın hakikati, evrenin yaratılış
Minik ellerini öpüp kokladı okulun kapısında, telaşlı çocukların sırt çantalarından sırtına yediği darbeyi hissetmedi bile. “Allah zihin açıklığı versin,” dedi gülerek. Sel gibi akan çocuk kalabalığına karışmadan evladı. Şimdi avucunun içindeki minik eli biraz daha sıktı. “Hadi koştur Erhan'ım koştur, geç kaldık...” Beş yaşındaki Erhan'la
Mutluluğumuzu kendimiz yapar ya da buluruz.
Schopenhauer nedir? Kimdir diye sormuyorum nedir bu adam? Schopenhauer, her şeyden önce felsefenin başkaldırısıdır, bu başkaldırının arasından sızan gülüşüyle. O korkunç resmin arkasında yatan ıstırap infaz mangasının iyi niyetli yol göstericisidir. Schopenhauer olmak yürek ve zekayı aynı kulvarda
Batıl inanç, mantıksal bir temele dayanmayan inanç ve davranışlar olarak tanımlanır. Yani bilimsel bir anlamı olmayan davranışlarda bulunmak, sözler söylemek, veya inançlara inanmaktır, batıl inanç. Merdiven gördüğünüzde altından geçmiyorsanız, bir şeylere nazar değmesin diye tahtaya vuruyorsanız, yıldız kayarken dilek tutmayı ihmal etmiyorsanız
-Şu merdiven başında pazarlık yapan kadın bir fahişe mi?
+Hayır
-Peki o sokağın başında bacaklarını gösteren.
+Hayır
-peki ya şu kadın baksana nasıl şehvetle bakıyor
+Hayır oda değil.
+Burada hiç fahişe yokmu baksana şu kadınlara nasıl da giyinmişler.
+Fahişe nedir bay Burton?
-Tenini parayla satan aşağılıklardır bay Vencanze.
+Hayır bay Burton fahişelik bu değildir...
+Hah neymiş peki fahişelik?
+Fahişelik insanların hayatını bilmeden onları aşağılamak ve yargılamaktır. Sokağın sonunda bir berber var bay Burton lütfen aynaya bakınız. Orada var olan en büyük fahişeyi göreceksiniz.