Merhaba anacım! Ben Nur. Apartmanın girişinde, duyuru panosundaki aylık yazılarda kullandığım ismimle takdim edeyim kendimi, Nur, nam-ı diğer ev anası. Akiller Apartmanı yöneticisiyim. Prensip olarak geçmişe ve geçmişin geçen bir zaman parçası olduğuna inanmadı­ğım, dünün bugüne hatta geleceğe dahil olduğunu düşün­ düğüm için bir özgeçmişim yok. Dokuz yıllık evliyim ve otuz yaşındayım. Radyo-Televizyon Sinema Yayıncılığı me­zunuyum, altı yaşında bir oğlum, bir kocam, haşimatom ve vermem gereken on yedi kilom var. İlgi ve uzmanlık alanım, beyazlarla renklileri ayırmak, hamur yoğurmak, kırışıklara buhar püskürtmek, aş otu çorbası yapmak, toz alırken şar­kı, duş alırken türkü söylemek. Favori filmlerim: Dareamon ve Esrarengiz Kasaba. Favori müziklerim: Yiğit'in uykuya, çamaşır makinesinin kurutmaya geçerken çıkardığı ses. Fa­vori kitabım: Süpermarketlerin indirim broşürleri. Favori filozofum: Soren Kierkegaard. Favori sosyoloğum: Ankaralı Namık. Ne var? "Kızlar dura dura hiç olur, oğlan dura dura koç olur," diyen adama şarkıcı muamelesi yapacak değilim. Şiarım: "Dünya yansın ama yemek yanmasın, lavabonun içinde bulaşık kalmasın." Hep derim, delirmek öyle toptan, öyle peşin, öyle birden olacak iş değil. Bir bakmışsın kıya­met kopmuş, umurunda değil. Hoş, kıyamet kopsa, Sur'a üflense muhtemelen elektrikli süpürge sesinden duymam.
Merhaba Soren ...
"Az önce insanların neşesine neşe kattığım bir partiden geldim ,dudaklarımdan "nükteler"döküldü, herkes güldü ve bana hayran kaldı ... _fakat ben ayrıldım ____ bu çizgi dünya yörüngesi kadar uzun olmalı __________________ve kendimi vurmak istedim."