Artık anlatamıyorum.
Artık inanmıyorum merhabalara, elvedalara.
Ne çok söyler olduk o eski şarkıları,
Oysa daha yerine koymadan yeni birkaç mısrayı
Ne çok inanıyoruz,ne kadar çok yanılıyoruz.
Hep bu demiyor muyuz?
“İşte bu o olmalı!”
Telefon çalıyor! Aşkım... Merhaaaba! Merhabaaa! Makine kahvesi mi içiyorsun? Ne yedin? Peki, seni bekleyeceğim, ben de öyle, bay bay. Öpücük. Öpücük. Tamam aradı işte. Hangi ses tonuyla konuşmak gerekiyorsa o ses tonuyla konuştum. Her zamanki soruları sordum. Ne yedin? Biz kadınlar neden kocalarımıza ne yediklerini soruyoruz? Ne yediklerini sorarak nereye varmaya çalışıyoruz, biriyle yatıp yatmadıklarını mı öğrenme peşindeyiz? Bizimle mutsuz olup olmadıklarını mı? Dondurma almaya gidiyorum diye çıktıklarında bir daha eve dönüp dönmeyeceklerini mi?